YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/2048
KARAR NO : 2007/3207
KARAR TARİHİ : 26.03.2007
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 18.04.2005 gününde verilen dilekçe ile yaylaya elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin görevsizliğine dair verilen 16.11.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ve davacı vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, kadim yaylaya yapı yapılarak elatmanın önlenmesi ve binaların kal’i istemi ile açılmıştır.
Mahkemece görevsizlik kararı verilmiştir.
Hükmü taraflar temyiz etmiştir.
Gerçekten, 3402 sayılı Kadastro Kanunun 27. maddesi gereğince mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte mahalli hukuk mahkemelerinin görevi sona erer ve dava dosyalarının kadastro mahkemelerine devri gerekir. Mahkemece anılan hüküm doğrultusunda işlem yapıldığından yazılı olduğu biçimde görevsizlik kararı verilmesinde bir yanılgı yoktur. Ancak;
Davada elatmanın önlenmesi isteği dışında yayla yerindeki muhdesatın yıkımı da istenmiştir. Genel olarak kadastro mahkemelerinin görevlerini düzenleyen 3402 sayılı Kanunun 25. maddesi son fıkrası uyarınca kadastro mahkemeleri muhdesatın yıkılıp kaldırılması ve benzeri nitelikte olan ve mahkemeden yenilik doğurucu hüküm alınmasını gerektiren davaları inceleyemez. Muhdesatın yıkımı kadastro mahkemelerinin görevi dışında iken mahkemenin bu ayırımı gözden kaçırarak tüm istek bakımından görevsizlik kararı vermesi doğru olmamıştır.
Bu durumda mahkemece, yıkım talebi yönünden dosyanın mülkiyet belirlemesi yapıldıktan sonra incelenmesi gerekeceğinden tefrik kararı verilmesi yerine, yıkım isteminde kadastro mahkemesi görevli değilken bu istek hakkında da görevsizlik kararı verilmiş olması doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, peşin yatırılan harçların istek halinde yatıranlara iadesine, 26.03.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi.