YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/2011
KARAR NO : 2007/3213
KARAR TARİHİ : 26.03.2007
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.9.2005 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme, birleşen dava ile davacı … Apartmanı Yöneticiliği vekili tarafından davalı … aleyhine 15.11.2006 tarihinde verilen dilekçe ile alacak ve hapis hakkı tanınması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; her iki davanın da reddine dair verilen 26.12.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı-davalı … vekili ve davalı- birleşen dava davacı … yöneticiliği vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı 10 parsel de maliki bulunduğu 18 ve 19 nolu bağımsız bölümlerin davalı tarafca işgal edilerek, proje dışı tadilat yapıldığını, elatmasının önlenmesini ve işyerlerinin eski hale getirilmesini istemiştir.
Birleştirilen davada davalı ve karşı davacı, dava konusu işyerleri için ödedikleri satış bedelinin tahsilini talep etmiştir.
Dava önce Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış, uyuşmazlığın kat mülkiyeti yasasından kaynaklandığı gerekçesi ile görevsizlik kararı ile Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir. Bu mahkemece de, davanın genel hükümlere tabi olduğu ancak müdahalenin önlenmesi davasının müdahale de bulunan kişiler aleyhine açabileceği, davalı ve karşı davacı … yöneticiliğinin tüzel kişiliği ve taraf ehliyeti bulunmadığından her iki davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesinde yapılan açıklama ve mahkemenin hukuki tavsifine göre, dava Türk Medeni Kanununun 683.maddesinde belirtilen tapulu taşınmaza müdahalenin önlenmesi istemine ilişkin olup 15.11.2006 tarihinde 6.000.00 YTL. değer gösterilerek Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmıştır. H.U.M.K.nun 1.maddesi ve 5219 Sayılı Kanunun değişik 7.nci maddesi gereğince kamu düzenine ilişkin görev konusunun mahkemece resen öncelikle gözetilmesi gerekir. Dava konusu taşınmazların dava tarihindeki değerine göre Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir. Davanın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi ve görevsizlik kararı yerine işin esasına ilişkin hüküm kurulması doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, davacının diğer ve davalının tüm temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına 26.3.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.