YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/175
KARAR NO : 2007/1134
KARAR TARİHİ : 12.02.2007
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı … vekili tarafından, davalı … ve Belediye Başkanlığı aleyhine 16.3.2005 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil, …vekili tarafından davalı … aleyhine 6.4.2005 gününde verilen dilekçe ile şerhin terkini, meni müdahale, tesbit istenmesi üzerine davalar birleştirilerek yapılan duruşma sonunda; her iki tarafın davasının da reddine dair verilen 12.9.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi … ve …vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı … davalılar adına kayıtlı 3 parsel numaralı taşınmaz tapusunun tamamının veya yeterli kısmının iptali ile Medeni Kanunun 724.maddesi uyarınca adına tescilini olmadığı taktirde bedelinin tahsilini istemiş, davalı … davanın reddini savunmuş ve açtığı birleşen davası ile davalı … tarafından kendisinden habersiz ve usulsüz olarak tapunun beyanlar hanesine tescil ettirilen şerhin terkinini, dava konusu evin kendisine ait olduğunun tesbitini ve davalının …’ın taşınmaza vaki müdahalesinin men’ini istemiştir.
Mahkeme davacı …’ın açtığı davanın reddine, keza …tarafından açılan şerhin terkinine ilişkin davanın da reddine karar vermiştir.
Hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
İlk dava Medeni Kanununun 724.maddesi uyarınca tescil, olmadığı taktirde tazminat, birleşen dava tapu kaydındaki şerhin terkini tesbit ve meni müdahale istemlerine ilişkindir.
Mahkemece davacı …’ın Türk Medeni Kanununun 724.maddeye dayanan istemi hakkında red kararı verilirken davanın kanıtlanamadığı hükme gerekçe yapılmıştır. Taşınmazın üzerinde yapılı binanın arsa değerinden yüksek olduğu teknik bilirkişi tarafından saptanmıştır. Bundan başka, keşif yerinde dinlenen ve olay hakkında ayrıntılı bilgileri sorulan yerel bilirkişiler … …, … …, … …, davacı tanıkları…’ün açık anlatımlarından anlaşıldığı üzere taşınmaz arsasının tarafların babası tarafından temin edilerek oğlu davacı …’e ev yapmak üzere bağış yollu devredildiği ve üzerindeki binanın da davacı … tarafından yaptırıldığı ifade edilmiştir. 13.12.2005 tarihli oturumda dinlenen davalı tanıklarından taraflarla akrabalık bağı bulunmayan …ise evin tarafların babası…tarafından yaptırıldığını söylemişlerdir. Bu oturumda diğer tanıklar … ….,, ortak muris ….,’ün damadı … ise tarafların kardeşi olup dava sonucuna göre kişisel yarar bekleme durumunda olan kişiler olduğundan bunların beyanları yeterli miktarda tanık bulunmakla eleştiri konusu yapılmamıştır. Yerel bilirkişilerden 1937 doğumlu …daha da ayrıntıya girerek “bu bina yapılalı 25 seneyi geçmiştir. Binayı … yaptırdı. Ben 30 yıldır buradayım. Tarafların babalarını tanıyorum. Babaları köyde otururdu. Bazen buraya İsmet’in yanına geliyordu… Babalarıyla konuşurken sorduğumda babaları bana burası İsmet’in demişti…. Burası ….,’indir” şeklinde beyanda bulunmuştur. Tarafsız beyanda bulunduğu anlaşılan az yukarıya adları yazılı kişiler taşınmazın baba tarafından oğlu davacı …’e tahsis edilerek yapının da İsmet tarafından yapıldığını ifade etmeleri davacı …’in iyi niyetle yapı yapan kişi olduğunu kanıtlamaya yeterlidir. Açıklanan nedenle mahkemenin Medeni Kanunun 724.maddesinin koşullarının oluşmadığı yolundaki tesbiti doğru değildir. Durum böyle olmakla birlikte davaya konu edilen 932 ada 3 numaralı parselin kadastro yoluyla düzenlenen tutanağının 24.8.1990 tarihinde kesinleştiği de açıktır. 3402 Sayılı Kanunun 12/3. maddesi uyarınca tutanağın düzenlenme tarihinden önceki hukuki sebeplere dayalı davalar için öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş bulunduğu da diğer bir hukuki gerçek olarak ortadadır. Davacı … 16.3.2005 tarihinde dava açmakla 10 yıllık süreyi geçirmiş bulunduğundan Türk Medeni Kanununun 724.maddesine dayalı işbu davanın hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle reddi yerine, iyi niyetle inşa koşullarının oluşmadığı nedeniyle reddi doğru değil ise de davanın reddi sonucu itibariyle doğru olduğundan davacı …’ın temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
Davalı karşı davacı …’ın temyiz itirazlarına gelince; az yukarıda etraflıca açıklandığı üzere, taşınmaz üzerindeki binanın … tarafından yapılmış bulunmasına, bu olgunun kadastro tutanağı düzenlenirken de tesbit edilerek sicil oluşturulurken tapunun beyanlar hanesine yasaya uygun biçimde geçirilmiş bulunmasına göre, lehtarı için şerhin binayı kullanma hakkını da sağlayacağından yapı bedeli ödenmediği sürece davacı-davalı …’ın binadan elçektirilmesi istenemeyeceğine göre mahkemenin….,’ın açtığı elatma istemine ilişkin davasının reddinde hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır.
Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve mahkemece varılan taktire göre taraf vekillerinin yerinde olmayan diğer temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 12.2.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.