YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/16071
KARAR NO : 2008/257
KARAR TARİHİ : 24.01.2008
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 9.1.2007 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.5.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava ile tapu sicilinde yanlış yazılan davacıya ait ismin düzeltilmesi istenilmiş, davanın kabulü üzerine hüküm davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Kaydında düzeltme istenen taşınmazlarda mülkiyet sahibi olarak “… …” adı yazılıdır. Davacının … Köyü 13 Haneden getirtilen nüfus kaydına göre kimliği “… oğlu …” şeklinde yazılı olup, 1.1.1935 tarihinde doğduğu ve halen sağ olduğu görülmektedir. Temyiz aşamasında mahalli Tapu Sicil Müdürlüğünden getirtilerek evrak arasına alınan 4 parsel numaralı taşınmazın mülkiyet durumuna bakıldığında taşınmazın 3/4 payının 24.5.1960 tarihinde yapılan ölünceye kadar bakım sözleşmesi uyarınca “… oğlu … …” adına; 1/4 payının ise 12.7.1972 tarihinde yapılan bağış ile “… oğlu …” adına yazıldığı anlaşılmaktadır. Adı geçen kayıt maliklerinin her ikisinin de baba adı “…” ve adları da aynı ise de, 3/4 pay sahibi malikde ikinci isim olarak “…” adı da yazılıdır. Bunun bir fazlalık olduğu ileri sürülerek dava açılmış ve kabul edilmiştir. Tapu kayıtlarındaki kişilere ait sistem numaraları da ilkinde 25063730, ikincisinde ise 25063731 olarak farklı şekilde yazılıdır. Her iki ismin tek bir kişiye ait olduğunun kuşkuya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılması zorunludur. Bu nedenle sistem numaralarının farlılığı sebebi ilgili yerden sorulmalı, bundan ayrı 4 parsel numaralı taşınmaz kütüğünde seçilecek uzman bilirkişiye inceleme yaptırılarak 24.5.1960 tarihli ölünceye kadar bakma aktiyle 12.7.1972 tarih 688 yevmiye numaralı bağış akdinde kullanılan dayanak kimlik kayıtları ile sözleşme ve kütüğün ilgili safhasına onaylı biçimde yapıştırılan fotoğrafların aynı kişiye ait olup olmadıkları hususunda rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Eksik inceleme ve soruşturma ile hüküm kurulmuş bulunduğundan karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 24.1.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi.