YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2007/11520
KARAR NO : 2007/12942
KARAR TARİHİ : 30.10.2007
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 24.4.2007 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.6.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar tarafından 285 parsel sayılı taşınmazlarına komşu olan davalı taşınmazı ile ortak olan sınıra davalı tarafından dikilen kavak ağaçlarının ileride zarar doğurabileceğinden elatmasının önlenmesi ve ağaçların sökülerek kal’i istenilmiş, davalı davanın reddini savunmuş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir.
Dava, komşuluk hukukuna aykırı davranışın giderilmesi isteğine ilişkindir. Medeni Kanunun 683. (önceki Medeni Kanunun 618.) maddesi “Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir.” hükmü ile malikin mülkiyet hakkının yasal sınırlar içinde kullanabileceğini düzenlemiştir. Anılan Kanunun taşınmaz mülkiyet hakkının kısıtlamalarını düzenleyen “Komşu …” bölümünde yer alan 740. maddesi, başkasının mülküne geçip zarar veren dal ve köklerin, zarar gören mülk sahibi tarafından kesilebileceği hükmünü içermektedir. Bu madde ile de mülkiyetin aşkın kullanımına kısıtlama getirilmiştir. Mülk sahibi bu hakkını kendisi kullanabileceği gibi bu zararın mahkeme aracılığıyla da giderilmesini isteyebilir.
Burada esaslı unsur, zarar görmedir. Mahkemece, davalı taşınmazındaki bitkilerin gölge yaparak ya da köklerin geçmesi nedeniyle, davacı taşınmazında verim kaybının olup olmadığı saptanmalıdır. Zararın varlığının saptanması halinde ise, uzman bilirkişiler aracılığı ile hangi ağaçların (bitkilerin) zarar verdiği, bunların kökünden yada dalları kesilerek mi zararın giderileceği saptanarak, zararın giderim şekli hükümde açıkça gösterilmelidir.
Eldeki davada; yapılan uygulama sonucu ziraat bilirkişisi tarafından düzenlenen 31.05.2007 tarihli raporda dava konusu kavak ağaçlarının davacıya ait taşınmaz sınırına teknik talimata uygun olmayacak şekilde yakın dikildiği belirtilmekle beraber ancak 3 yıl sonra davacı taşınmazına olumsuz etkisinin olacağını beyan etmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere henüz doğmamış bir zarar için elatmanın önlenmesi istenemeyeceğinden, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, 30.10.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.