Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2006/7750 E. 2006/9688 K. 22.09.2006 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/7750
KARAR NO : 2006/9688
KARAR TARİHİ : 22.09.2006

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacılar tarafından, davalı aleyhine 04.07.2005 gününde verilen dilekçe ile tapuda murise ait baba ismi düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11.05.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet veya diğer hak sahiplerinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu nedenle de bu tür davalarla kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.
İsim düzeltme davaları, taşınmazın aynına ilişkin bulunduğundan HUMK.nun 13.maddesi uyarınca, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılır.
Tapuda isim düzeltilmesi davasını, tapu maliki ile mirasçıları açabilir. Bunun yanısıra 1.1.2002 tarihinde yürürlüğe giren Türk Medeni Kanununun 702.maddesinin son fıkrası ile ortaklardan her birinin topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabileceği ve bu korumadan bütün ortakların yararlanabileceği öngörüldüğünden, elbirliği mülkiyetinde, ortaklardan herhangi biri de, tek başına tapuda miras bırakanla ilgili düzeltme isteyebilir. Ayrıca bu tür davanın, bir başka dava nedeniyle verilen yetkiye dayanılarak açılması da mümkündür. Böyle bir yetki verildiğinde, yetkiye dayanılarak dava açan kişinin, aktif dava ehliyeti vardır.

Tapu Sicil Müdürlüğüne yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir.
1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir.
2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir.
3-Cumhuriyet Savcılığı aracılığıyla, taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.
4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir.
5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır.
Açıklanan bu hususlar çerçevesinde inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir.
Davanın niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekalet ücreti maktu olarak belirlenmelidir.
Tapu Sicil Müdürlüğü de yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamalıdır.
Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında;
Davacılar, 6 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakanları Gülabi oğlu … Civelek’e ait olduğunu, ancak tapuda baba isminin yazılmadığını belirterek, kayıt malikinin baba isminin “Gülabi” olarak yazılması suretiyle düzeltilmesini istemişlerdir.
Mahkeme davanın kabulüne karar vermiş, hükmü, davalı idare vekili temyiz etmiştir.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki;
Öncelikle dava konusu taşınmaza ait tapulama tutanağı ve varsa tescile dayanak olan kayıtlar merciinden getirtilmeli, tapu kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan bir başka kişinin bulunup bulunmadığı Nüfus Müdürlüğünden sorulmalıdır. Zabıta aracılığı ile yapılan araştırma yetersiz olup, bu yönde yapılacak incelemede de taşınmazın bulunduğu yerde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu şüpheye yer vermeyecek şekilde
saptandıktan sonra bir karar verilmelidir.
Bu yönler gözardı edilerek, eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda yazılı nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 22.09.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi.