YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/6665
KARAR NO : 2006/7813
KARAR TARİHİ : 03.07.2006
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.03.2005 gününde verilen dilekçe ile düzenleme gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin görevsizliğine dair verilen 06.10.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile 28.03.2005 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmıştır. Mahkemece, sözleşmedeki değere bakılarak görevsizlik kararı verilmiş, hükmü davacılar vekili temyiz etmiştir.
Davada 08.07.1986 günlü biçimine uygun düzenlenmiş gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanılmıştır. Gerçekten, bu sözleşmede satımı vaadedilen dava konusu taşınmazların 500.000.TL. değerinde olduğu yazılıdır. Az yukarıda söylendiği üzere dava 28.03.2005 tarihinde açılmış, mahkemeden hukuki himaye bu tarihte taleb edilmiştir. 492 Sayılı Harçlar Kanununun 16.maddesince “müdahalenin men’i, tescil, tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda, gayrimenkulün değeri nazara alınarak” harç alınır. Mahkemenin görev konusunu düzenleyen HUMK.nun 1.maddesi gereğince de görev dava olunan şeyin değerine göre belirtilmiş ise görevli mahkemenin tesbitinde davanın açıldığı gündeki değerinin esas tutulması gerekir. Diğer yandan taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı davalar münhasuran Sulh Mahkemelerinin görevini tayin eden 8.madde kapsamında da değildir. Bütün bunlar dışında gerek harç sorununun, gerekse görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu tartışmasızdır. Böyle olunca mahkemenin görevi belirlenirken sözleşmede yazılı değere bakmamak, eldeki davanın gayrimenkulün aynına ilişkin tapu iptali ve tescil davası olduğu nazara alınarak müddeabihin davanın açıldığı tarihteki değerini esas almak gerekir. Hukuk Genel Kurulunun 29.03.2006 gün ve 2006/14-91-115 sayılı kararı ve Dairemizin yerleşik içtihatları da bu doğrultudadır.
Somut olayda; 6 milyar TL. değer gösterilerek dava açılmıştır. Buna göre ve dava tarihi itibariyle davaya bakmak görevi Asliye Hukuk Mahkemesine aittir. Mahkemece, taraf delilleri toplanarak davanın esası hakkında bir karar vermek gerekirken yazılı olduğu biçimde mahkemenin görevsizliğine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 03.07.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.