Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2006/5221 E. 2006/6071 K. 29.05.2006 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/5221
KARAR NO : 2006/6071
KARAR TARİHİ : 29.05.2006

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki düzenleme satış taahhüdü ve muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 27.02.2006 gün ve 2006/582-2102 sayılı ilamiyle bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı … vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davada, 30.12.1993 günlü “Düzenleme Şekilde Taahhütname” başlıklı belgeye dayanılarak 1175 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil talebinde bulunulmuştur.
Mahkemece, dava reddedilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiş ve yerel mahkeme kararı Dairemizce bozulmuştur. Karar düzeltme yoluna davalı başvurmuştur.
Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmeleri kaynağını Borçlar Kanunun 22.maddesinden alır. Bu tür sözleşmeler mülkiyet naklini gerektirdiğinden Borçlar Kanunun 213, Türk Medeni Kanunun 706 ve 1512 sayılı Noterlik Kanunun 89. maddeleri uyarınca Noter önünde resen düzenlenmesi gereken bir başka anlatımla geçerliği resmi şekil koşuluna bağlı kılınan tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türündendir.
Borçlar Kanunun 1.maddesine göre sözleşme “iki tarafın karşılıklı ve birbirine uygun surette rızalarını beyan etmeleridir.” Yasadaki rıza beyanından maksat tarafların karşılıklı irade açıklamalarıdır. Şayet, karşılıklı ve birbirine uygun taraf iradeleri bir akdin konusu ve onun esaslı noktalarında birleşmiş ise sözleşme meydana gelmiş sayılır. Taraflar sözleşmeyi doğrudan yapabilecekleri
gibi Borçlar Kanunun 22.maddesinden yararlanarak bir akdin ileride yapılmasına dair sözleşmede yapabilirler. Uygulama ve doktirinde buna
“sözleşme yapma vaadi” veya “önakid” denilmektedir.Tarif etmek gerekirse önakid; taraflardan her ikisinin birbirlerine ya da taraflardan yalnız birinin diğerine karşı ileride üçüncü bir şahısla bir borç sözleşmesi taahhüt etmesi demektir. Önakitle ileride yapılması vaat edilen borç sözleşmesine de “asıl sözleşme” denilmektedir. Önakid taraflara asıl sözleşmeyi yapma borcu yükler ve önakidle vaatte bulunan bu borcu yerine getirmediği takdirde alacaklı mahkemeye başvurarak borçlunun aynen ifaya mahkum edilmesini isteyebilir. Doktirinde hakim olan görüşe göre de mahkemenin vereceği hüküm borçlunun ( vaatte bulunanın ) asıl sözleşmeyi yapma iradesi yerine geçer. Önakid taraflara asıl sözleşmeyi yapma borcu yüklediğinden önakidin bir sözleşme biçiminde yapılması ve bu sözleşmede iki tarafın karşılıklı ve birbirine uygun surette rızalarını beyan etmeleri zorunludur. Açıkça söylemek gerekirse gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerinde bir akit olması itibariyle iki tarafın varlığı şarttır. Zira iki taraf bir araya gelip noter huzurunda icap ve kabul şeklindeki iradelerini açıklamadan orta yerde biçimine uygun düzenlenmiş resmi şekil şartına bağlı bir sözleşmeden söz edilemez.
Somut olaya gelince; davacı, 30.12.1993 günlü “düzenleme şeklinde taahhütname” başlıklı belgeye dayanmıştır. Noterde düzenleme şeklinde yapılan bu taahhütname ilgilisi …. tarafından düzenlenmiş tek taraflı borç doğuran bir tasarruf işlemi ise de hiçbir zaman yukarıdan beri sayılan sözleşme unsurlarını içermediğinden taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi olarak kabul edilemez. Dolayısıyla davacı yanın bu taahhütnameye dayanarak tescil talebinde bulunma olanağı yoktur.
Mahkemece yukardan beri anlatılan bütün bu durumlar gözetilerek davanın reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun olup, Dairemizin bozmaya ilişkin 27.02.2006 günlü ilamı yanılgıya dayalıdır. O nedenle karar düzeltme isteminin kabulü ile;
Bozmaya ilişkin Dairemizin 27.02.2006 tarih 2006/582-2102 sayılı ilamının kaldırılmasına, yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre, davacının temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 29.05.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi.