Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2006/4742 E. 2006/6054 K. 29.05.2006 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/4742
KARAR NO : 2006/6054
KARAR TARİHİ : 29.05.2006

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 01.02.2005 gününde verilen dilekçe ile tapuda intifa hakkının terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.12.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava intifa hakkının terkini istemine ilişkindir.
Mahkemece, dava kabul edilmiş hükmü davalılar temyiz etmiştir.
Türk Medeni Kanununun 794. maddesince intifa hakkı; taşınırlar, taşınmazlar, haklar veya bir mal varlığı üzerinde kurulabilen ve aksine düzenleme olmadıkça hak sahibine konusu üzerinde tam yararlanma yetkisi sağlayan irtifak haklarındandır. İntifa hakkı sahibi, hakkın konusu üzerinde feri zilyet olduğundan öz ve değerine zarar vermeden o eşyayı kullanabileceği gibi, yasanın zilyede tanıdığı haklardan da yararlanabilir. Buna karşılık intifa hakkı sahibinin hakkın konusunu iyi bir idareci gibi idare etmesi, o şeyin normal bakım ve işletme giderlerine katlanması ve eşyayı intifa süresi bitiminde malike iyi bir şekilde iade etmesi gerekir. Görülüyor ki, intifa hakkı sahibi ile hakkın konusu olan eşya arasında sıkı bir ilişki bulunmaktadır. Zira intifa hakkı başkasına devir ve intikali mümkün olmayan, ölümle mirasçılarına geçmeyen şahsi irtifak haklarındandır. Şahıs ile eşya arasında bir bağlantı yoksa intifa hakkının da bir amacı kalmaz. Yasanın aradığı anlamda intifa ilişkisi ancak hak sahibi ile eşyanın bütünleşmesi sonucu kurulabilir.
İntifa hakkı; bir süre ile sınırlı olarak kurulmuşsa bu sürenin dolması veya bu süreden önce intifa hakkı sahibinin hakkından vazgeçmesi, intifa hakkı sahibinin ölümü ya da tüzel kişi ise tüzel kişiliğin sona ermesi, konusu olan şeyin bütünü ile harab olması sebebiyle artık ondan yararlanma olanağının kalmaması durumlarında sona erer.
Somut olayda; 220 parsel sayılı taşınmazdaki paya davalılar lehine 20.08.1999 tarihinde intifa hakkı tesis edilmiş, davacı ise bu hak kurulduktan çok sonra kurulan intifa hakkını görerek dava konusu taşınmazda pay satın almak suretiyle malik olmuştur. Taşınmazın makilik niteliğinde olması hakkın terkinini gerektirmez. Az yukarıda sözü edildiği üzere intifa hakkının hangi nedenlerle terkininin yapılabileceğini yasa belirlemiştir. Orta yerde terkin sebebi yokken davanın kabul edilmesi bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 29.05.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi.