Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2006/4644 E. 2006/5957 K. 25.05.2006 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/4644
KARAR NO : 2006/5957
KARAR TARİHİ : 25.05.2006

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 6.6.2005 gününde verilen dilekçe ile müdahalenin men’i ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; dair verilen 9.2.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, mülkiyeti kendisine ait bulunan 10 numaralı parseli üzerine yaptırdığı ve işyeri olarak kullanmakta bulunduğu dükkanının dava öncesi sokak ve cadde durumuna göre komşu parseller üzerine yapılı dükkanlar ile aynı hizada bulunduğunu, kuzey yönde bulunan 12 parsel numaralı paydaşlarından davalı …’in kendi parseli üzerine yaptırdığı yeni binasının önündeki kaldırımı fenne uygun olarak döşemeyip kot farkı teşkil edecek şekilde yüksek döşeyerek kaldırım üzerindeki yaya geçidinin davacıya ait dükkan önüne gelişini zorlaştırdığını, ayrıca biriket ve tuğla duvarla yükseltilen kaldırım nedeniyle yaya trafiğinin imkansız hale gelmesi nedeniyle dükkanda yapmakta bulunduğu ticari faaliyetinin olumsuz etkilediğini bildirerek davalı tarafça yaratılan bu haksız durumun giderilmesine karar verilmesini istemiş, davalı davanın reddini savunmuş, mahkemece; davalı tarafça düzenlemesi yapılan kaldırımın davacı ile mülkiyet ilişkisinin bulunmadığı, bu nedenle davacı tasarrufunun engellendiğinden söz edilemeyeceği hükme gerekçe yapılmak suretiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı tarafça yapılıp işletilen 10 parsel üzerindeki dükkan kendi mülkiyet alanında yapılı bulunmaktadır. Davalıya ait bina davacı işyerinin kuzey yönünde yola paralel gelecek şekilde yapılmıştır. İlçe Belediye Başkanlığından alınan bilgide bildirildiğine göre, mevcut sokakta kaldırım çalışmaları dükkan sahiplerine bırakılmış olup, davalı binası önündeki kaldırım bizzat davalı tarafından yapılmıştır. Yerelinde yapılan keşifte hazır edilen teknik bilirkişiler davalı tarafça yapılan kaldırımın fenne uygun yapılmadığını, bildirmişler davacıya ait işyerinin ticari faaliyetini olumsuz etkileyecek şekilde zemine de uygunluk arz etmeyecek biçimde yapıldığını belirlemişlerdir.
3402 sayılı Yasanın genel hüküm niteliğinde olan 16 maddesinin B-3 maddesine göre yol, meydan, köprü gibi orta malları haritasında gösterilmekle yetinilecek yerlerden olup bu yerler kamunun özel mülkiyete konu teşkil etmeyen mallarından sayılırlar. Kamunun ortak kullanımına terk ve tahsisle bu … yerlerden herkes kamu hizmetini aksatmayacak biçimde yararlanma hakkına sahiptirler. Taraflara ait işyerlerin önünden geçen yol ve yaya kaldırımı bu tür yerlerden olup amaçlandığı hizmeti aksatacak kişiler hakkında yararlanma hakkına sahip olan herkes zararlandırıcı eylemde bulunan kişinin bu eylemine son verilmesini yargı yolu ile isteme hakkına da sahiptir. Bu hak, mülkiyet hakkı ile dolaylı ilişkili olup vazgeçilmez bulunan yurttaşlık haklarından biridir. Davalı yanın insan trafiğini engeller nitelikte seddeler oluşturacak şekilde kaldırım döşemesi işinin davacıya açıkça zarar verdiği bilirkişiler marifetiyle de belirlendiğine göre davalı eyleminde haksız bulunduğundan istemin hüküm altına alınmasına karar verilecek yerde davanın reddi doğru görülmemiş hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 25.5.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi.