YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/15645
KARAR NO : 2006/16009
KARAR TARİHİ : 27.12.2006
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı temsilcisi tarafından, davalı aleyhine 30.11.2005 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve yayla olarak sınırlandırma istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.07.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava; çekişmeli taşınmaz evveliyatının yayla olduğu, zilyetlikle kazanılmasının söz konusu edilemeyeceği iddiasıyla tapu iptali ve … siciline işlenmesi istemine ilişkindir.
Nizalı taşınmazın 1992 yılında Belediye teşkilatı kurulan, 19.1.2002 tarihinde imar planı kesinleşen … ilçesi … Beldesinde bulunduğu, taşınmazda ve çevresinde yapılaşmalar olduğu, etrafında …, … …, …, …, …, …, …, … ve … … adlarıyla bilinen yaylaların bulunduğu, nizalı yere yakın mesafedeki Huzur mahallesinde bulunan 1200-1250 rakımlı bir taşınmazın aynı nedenle dava konusu edildiği ve Hukuk Genel Kurulunun 31.1.2001 tarih, 2000/8-1836 Esas 2001/13 Karar sayılı ilamı ile yayla kabul edildiği, yapılan yargılama, toplanan deliller, mahallinde yapılan keşif, keşif sonucu verilen bilirkişi raporları ile sabittir. Taraflar arasında bu hususlarda ihtilaf olmadığı gibi mahkemenin kabulü de bu yöndedir.
Nizalı taşınmazın bulunduğu bölge herkesçe bilinen maruf ve meşhur “… yaylasıdır” Burası ülkemizin en büyük yaylalarından biri olup davalı taşınmazın bağlı bulunduğu belde ile birlikte az yukarıda sayılan tüm yaylalarla beraber bir bütünü oluşturmaktadır. Bütünün içindeki bir bölümün değişik isimle anılması ona farklı işlem yapılmasını gerektirmez. Bütünün tabi olduğu
uygulama onun içinde geçerlidir. Yayla olan yerin sakinleri tarafından amacının dışında … evler yapılarak yaygın yapılaşma ve yerleşmeye sebebiyet verilmesi, bağlı bulunduğu belde de Belediye teşkilatı kurulması, hizmet binalarının yapılması, imarın geçerek kesinleşmesi, kısa veya … süreli … mülkiyete dönüştürülerek kullanılıyor olması az yukarıdaki hukuki düzenlemeler kapsamında taşınmazın öncesinin … yayla olma gerçeğini ortadan kaldırmaz. Hukuk Genel Kurulu Kararı sonucu yayla olduğu kabul edilen yerle çekişmeli taşınmaz arasında farklı işlem yapılmasını gerektiren fazla bir mesafe ve rakım farkı da bulunmamaktadır.
HUMK.nun 238/2.maddesine göre “Maruf ve Meşhur olan hususlar münazaalı sayılmaz.” Davalı taşınmazın bulunduğu … Yaylası sadece bölge halkı tarafından bilinen bir yer değil herkesin bildiği tanıdığı yurt genelinde maruf olan bir yerdir. Öncesi …, maruf ve meşhur bir yayla iken sonradan yaygın bir yapılaşma sonucu yerleşme alanı haline getirilen bu yerin Çukurovaya nazaran daha serin olmasından ötürü niteliğinin değiştirilerek … yapı olarak kullanılması taşınmazın “yayla” olma özelliğini kaybettirmez. Bilinen bu gerçekler karşısında davanın kabulüne karar verilmesi yerinde olup kararın onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı tarafın temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 27.12.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi.