YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/11818
KARAR NO : 2006/13586
KARAR TARİHİ : 21.11.2006
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24.09.2001 gününde verilen dilekçe ile yaylaya vaki müdahalenin meni ve muarazanın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın müdahil davacılar yönünden red, davacı yönünden kabulüne dair verilen 22.10.2004 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ile müdahil … Köyü vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Köy Tüzel Kişiliği, yanlar arasında daha önce geçerek kesinleşen yargılama sonunda (Asliye Hukuk Mahkemesinin 1961/186 Esas sayılı dosya) orman sayılan yerlerden olmasından ötürü herhangibir köyün yaylası ya da merası olduğu yolunda ileriye sürülen iddiaların dinlenemeyeceği ve bu nedenle davacı … Köyünün davalı … aleyhine açtığı meraya elatma davasının reddine ilişkin hükmün kesinleşmesinden sonra 6831 sayılı Orman Yasası uyarınca 1992 yılında yapılan orman kadastrosu ile uyuşmazlık konusu mera alanının 2/B maddesi kapsamına alınarak orman dışına çıkarıldığını ve böylece ormanla ilişkisinin kesildiğini ileri sürerek son durum itibariyle 82830 m2 yüzölçümü ile mera niteliğini yeniden kazanan bu bölgenin davacı köy ile birlikte davalı … ve sonradan davaya katıldıkları anlaşılan … ve … Köylerinin müşterek intifalarında olan yayla yeri olduğunu açıklamış ve davalı … Köyünün yayla yerinden kendi köyleri halkını yaralandırmadıklarını belirterek davalı köy tarafından yapılan müşterek kullanma hakkına yapılan elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemiş, yazılı yanıtta bulunan davalı … vekili ise müvekkili köy tüzel kişiliğinin dava dilekçesinde iddia edildiği gibi bir engellemesinin bulunmadığını bildirerek davanın reddini savunmuş, sonradan davaya katıldıkları anlaşılan … ve … Köyü Tüzel Kişilikleri de davaya konu edilen yayladan kendi köy halkının da yararlandıklarını ileri sürmüşlerdir.
Mahkemece, önceki yargılamaya ilişkin mahkeme hükmünden de sözedilerek, uyuşmazlık konusu yaylanın orman sınırlandırması sonucu 6831 Sayılı Yasanın 2/B maddesi uygulaması ile orman sınırları dışarısına çıkarıldığı ve son haliyle bu yerin yayla niteliğini yeniden kazanmış bulunduğu kabul edilerek yayla yerinden davacı … halkı ile … Köyü halkının ortak yararlanma haklarının kanıtlandığı da kabul edilmek suretiyle … Köyünün … Köyü Tüzel Kişiliğinin intifasına yaptığı elatmasının önlenmesine, davaya katılan … ve … Köylerinin davalarının reddine karar verilmiş, hüküm, davalı … ile Katılan … Köyü vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık konusu taşınmaz, taraf köyler vekilleri ve yargılamalar sırasında dinlenen tanık ve yerel bilirkişilerce “yayla” olarak vasıflandırılmakta olup arazi üzerinde yerleşimi gösterir ölçekli krokiye göre 2022 den başlayıp 2032 de nihayete eren orman sınır noktaları arasında yer aldığı anlaşılan 82830,84 yüzölçümündeki taşınmazdır. Bu taşınmaz hakkında eldeki davadan çok önce 25.02.1958 tarihinde açılan ve mahkemenin 1958/83 Esasına kaydedilen dava ile de … ve … Köyü Tüzel Kişilikleri arasında aynı nitelikteki bir dava görüldüğü anlaşılmaktadır. Bu davaya göre yargılamanın devamı sırasında davaya katılan orman idaresinin uyuşmazlık konusu yerin orman olduğunu belirtmesi üzerine, o tarihte yürürlükte bulunan yasa hükümleri gereği uyuşmazlık konusu yerin niteliği Tarım Bakanlığı’ ndan sorulmuş ve Bakanlığın, uyuşmazlık konusu yayla yerinin orman sayılan yerlerden olduğunu belirlemesi üzerine mahkemece verilen 30.04.1962 tarih 1961/186 Esas, 1962/132 Karar sayılı hükümle uyuşmazlık konusu yerin orman olduğunu, belirlenen bu olgu karşısında davacı ve davalı köylerin bu yere yaptıkları elatmanın menine karar verilmiş, mahkeme hükmünün Yüksek Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 25.12.1962 … ve 1962/5771-8628 sayılı kararı ile onandığı anlaşılmaktadır.
Görüldüğü üzere 1962 tarihinde sonuçlandığı anlaşılan yargılama ile uyuşmazlık konusu yer hükmen ormandır. Mahkemenin o yargılamada belirlediği nitelik taraf köyleri bağladığı gibi, bu yer hakkında sonradan açılacak davalar için o davanın taraflarını da bağlar. Bu nedenledir ki uyuşmazlık konusu yerin 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi uyarınca
orman dışına çıkarılmasına kadar orman olduğu keyfiyeti taraf ve katılan köyleri bağlar.
Bundan ayrı, uyuşmazlık konusu yayla yerini de içine alan, … İli … İlçesi … Köyüne ait ormanların hem orman sınırlandırılmasını yapmak, hem de 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesine giren yerlerinin tespitinde bulunmak görevini üstlendiği anlaşılan 16 numaralı Orman Kadastro Komisyonunun, 1992 yılında yaptığı kadastro çalışmaları sonucunda uyuşmazlık konusu yayla yerinin dört tarafının da orman ile çevrili olduğunun ve çevresinin orman sınırları içersinde gösterilmek suretiyle 2022 numaradan başlayıp 2032 numarada nihayet bulduğu anlaşılan orman sınırları içersinde 2/B hükümlerine tabi yer olduğu tespit edilmiş bulunmaktadır. 6831 sayılı Yasanın 2/B hükmüne göre 31.12.1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş yerlerden…… çeşitli tarım alanları veya otlak, yaylak, kışlak gibi hayvancılıkta kullanılmasında yarar olduğu tespit edilen araziler ile şehir, kasaba ve köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerleşim alanlarının orman sınırların dışına çıkarılması öngörülmüş olup, orman sınırları dışına çıkartılan bu yerlerin Devlete ait ise Hazine adına çıkarılacaklarını ve çıkarma işleminin kesinleşmesinden sonrada tapu sicilinde bu yolda kesin düzeltme ve tescil işlemleri yapılması öngörülmüştür. Görüldüğü üzere bir taşınmazın orman sınırları dışına çıkarılması o yerin başkasının mülkiyet ya da kullanma alanına girebileceği anlamına gelmez. Aksine bu çıkarma taşınmazın niteliği değişmiş olarak Hazinenin tapulu mülkiyetinin devam ettiğini gösterir. Tüm bu açıklamalar uyuşmazlık konusu taşınmazın Hazinenin tasarrufunda tapulu mülkü olduğunu göstermekte olup, bu yerin yayla ya da mera olduğundan sözedilemeyeceğinden davacı … Kişiliğinin mera iddiası ile açtığı ve katılanlarında aynı iddialar ile ileriye sürdüğü davalarının reddine karar verilecek yerde, 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi ile dışarıya çıkarma işlemine yasanın öngördüğü amacın dışında niteleme yaparak yayla olduğu kabulü ile yayla yerinin … ve … Köylerinin müşterek istifadesinde olduğu yolunda hüküm tesisi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı … ve davaya katılan … Köyü Tüzel Kişilikleri vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 21.11.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.