Yargıtay Kararı 14. Hukuk Dairesi 2006/10445 E. 2006/13097 K. 14.11.2006 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/10445
KARAR NO : 2006/13097
KARAR TARİHİ : 14.11.2006

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 22.12.2004 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; elatma ve kal’e ilişkin dava konusuz kaldığından bu talepler hakkında karar verilmesine yer olmadığına, tazminat isteminin kabulüne dair verilen 27.10.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, 901 parsel sayılı meraya davalıların yersiz elatmalarının önlenmesi, yapının kal’i meranın yeniden tesisi ve yararlanılan süreyle sınırlı ot bedeli toplamı 3.765.500.000 liranın davalılardan tahsili istemlerine ilişkindir.
Mahkemece dava tarihinden sonra davalıların elatmalarını kaldırdıklarından bu taleplerin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, tazminata ilişkin davacı isteminin istekle bağlı kalınarak kabulü ile 3.765.500.000 liranın davalılardan tahsiline karar verilmiş,
Hükmü davalılar temyiz etmiştir.
4342 sayılı Mera Kanununun 3.maddesinde yapılan tanımlamaya göre mera; hayvanların otlatılması ve otundan yararlanılması için tahsis edilen veya kadimden beri bu amaçla kullanılan yerlerdir. Esasen 901 parsel sayılı taşınmazın mera niteliğinde bulunduğu tartışmasızdır. Meralar devletin hüküm ve tasarruf altındaki yerlerden olup özel mülk şeklinde kullanılamaz. Mera Kanunun 4.maddesi uyarınca da amaç dışı kullanılması sonucu mera vasfının bozulmasına neden olanlardan taşınmazların tekrar eski konumuna getirilmesi için yapılacak masraflar istenebilir. Diğer taraftan, meranın yararlanma hakkı bir veya birden çok köy ve belediyeye ait bulunduğundan Hazine yararlanma hakkının engellendiği iddiası ile ot bedelinin tahsili için talepte bulunamaz.
Somut olaya gelince;
Mahkemece ziraat mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen 29.7.2005 günlü rapor dayanak yapılarak davacının tazminat istemi kabul edilmiştir. Rapora göre, çekişmeli 901 parselin krokisinde T.12 ile işaretlenen 50.125 metrekare yüzölçümündeki bölümü davalılar tarafından otlakiye olarak kullanılmış ancak, orta vasıflı olan mera özelliği bozulmamıştır. Raporda 5.263.00 YTL olarak bulunan değer taşınmazın sürüm (rayiç) değeridir. 563.91 YTL ise 50.125 metrekare yüzölçümündeki T12 olarak işaretli yerden 2003 yılında elde edilecek ot bedelidir. Diğer taraftan raporda 901 parselin T13 olarak işaretlenen 63.99 metrekarelik kısmın eski hale getirme bedeli 4.081.282 TL, 719.087 TL ot bedeli, 6.718.950 TL de arazi değeridir.
Az yukarıda sözü edildiği üzere, meraların yararlanma hakkı bir veya birden çok köy veya belediyeye ait olacağından Hazine bu gibi yerlerden yararlanma hakkının engellendiğinden söz ederek ot bedeli isteyemez. Mahkemece ot bedeline ilişkin istek bu nedenle reddedilmelidir. Diğer yandan, taşınmazların rayiç değerlerinin tahsili de talep edilemez. Dava konusu olayda Hazinenin isteyebileceği sadece T13 bölümünün eski hale getirme bedeli olarak bilirkişice hesaplanan 4.081.282 TL ile çoğun içinde az da bulunur kuralı gereği 2003 yılında davalılar tarafından müstakilen yararlandıkları anlaşılan dönemdeki haksız kullanma karşılığı kira bedelinden ibarettir. Bu nedenlerle mahkemece yapılması gereken iş, bilirkişiden ek rapor alarak taşınmazın 2003 yılında kullanma karşılığı kira parasının ne olacağını saptamak, bulunacak bu miktar ile T13 bölümünün eski hale getirme bedeli 4.081.282. TL.yi davalılardan tahsil etmek, bunun dışında davacı isteminin reddetmek olmalıdır. Açıklanan yönlen göz ardı edilerek dava yazılı olduğu şekilde kabul edildiğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatına iadesine, 14.11.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi.