YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/1025
KARAR NO : 2006/1761
KARAR TARİHİ : 21.02.2006
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 5.7.2000 gününde verilen dilekçe ile tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulünedair verilen 9.11.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, Dairemizin 17.4.2001 tarih 2001/2101-2761 sayılı bozma ilamına uyularak davanın kabulüne karar verilmiş; hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine ve Dairemizin bozma ilamına uyularak karar verilmiş olmasına göre , davalının aşağıda belirtilenler dışındaki sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş ve reddi gerekmiştir.
2- İmar parselinin oluşturulması sırasında, şuyulandırmaya tabi tutulan parselden 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı yasanın 10/C-2 ve 18/b-c maddeleri uyarınca kesilen düzenleme ortaklık payının davacıyı da bağlayıcı nitelikte olduğu dikkate alınarak; tahsise konu yerde düzenleme ortaklık payı kesilip kesilmediği tesbit edilmeli, kesilmiş ise uygulanan oran saptanmalı ve tahsis miktarından bu oranda indirim yapılarak kalan miktarın tesciline karar verilmelidir.
Davacının tescil isteğinin dayanağını oluşturan tapu tahsis belgesi hukuken geçerliliğini korumakta olup, tescil için yasal koşullar gerçekleşmiş ise de, şuyulandırma sırasında uygulanan düzenleme ortaklık payının belirlenerek tahsis edilen miktardan aynı oranda indirim yapıldıktan sonra kalan kesimin (payın) davacı adına tesciline karar verilmesi gerekirken bu hususun gözetilmemesi doğru görülmemiş ve hükmün bu yönden bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de; 30739 ada 5 sayılı parselde 300 metrekarelik kısmın iptal ve tesciline şeklinde karar verilmekle dava konusu kesimin taşınmazdan ayrılması anlamını verecek biçimde ve kesinleşen imar haritasının bozulması şeklinde hüküm kurulması da doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) bentte yazılı nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) bentte yazılı nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 20.2.2006 tarihinde oy birliği ile karar verildi.