YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2006/1010
KARAR NO : 2006/2603
KARAR TARİHİ : 07.03.2006
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 28.4.2005 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 8.7.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı idare vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
4.6.1958 tarih 15/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında vurgulandığı üzere HUMK.nun 74, 75 ve 76. madde hükümlerine bakıldığında hakimin bir davada sadece tarafların ileri sürdükleri maddi vakıalar ve neticei talepleri ile bağlı olduğu, dayandıkları kanun hükümleri ile ve onların tasvifleri bağlı olmadığı, iddia ve savunmadaki anlatılanlara uygun kanun hükümlerini bularak önüne getirilen uyuşmazlığı çözmekle görevli olduğu açıkça görülür.
Dava dilekçesindeki ve daha sonra davacı vekilinin yaptığı açıklamalara bakılırsa davada istenen, 129 parseldeki eksik yüzölçümü miktarının düzeltilmesidir. Gerçekten, taşınmaz malların yüzölçümü tapu sicilinde yazılan miktardan fazla olduğu hallerde bu fazlalığın bitişik araziye elatmaktan ileri gelmediği ve sınırlarda bir değişiklik olmadığı mahkemece tespit edilirse taşınmazın gerçek yüzölçümünün tapu siciline yazılmasına karar verilir. Ancak bunun için taşınmazın yüzölçümü miktarının daha önce açılan dava sonucu değiştirilmiş olmaması, başka bir anlatımla yüzölçümünün mahkeme kararı ile ve bir krokiye dayanarak belirlenmemiş olması gerekir. Somut olayda Hazine tarafından bu davanın davacıları davalı gösterilmek suretiyle 129 parsel hakkında … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/49-118 sayılı dosyada kayıt iptal ve tescil davası açıldığı yapılan yargılama sonucu 129 parselin (A) ve (B) harfli yerlerin Hazine adına tescil
edildiği, krokideki (C) harfli yerin ise 129 parsel olarak 2.485 m2 yüzölçümünde. oğlu . adına kısmen satın almayla tescil edildiği görülmektedir. Dava konusu taşınmazın yüzölçümü miktarı daha önce açılan dava sonucu 2.485 m2 olarak belirlenip bu miktar üzerinden 129 parsel olarak davacı ve bayileri adına tescil edildiğinden artık taşınmaz mal yüzölçümünün tapu sicilinden fazla olduğuna ilişkin davacı iddiası dinlenemez. Davanın açıklanan bu nedenle reddi yerine istemin hüküm altına alınması doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 7.3.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi.