YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2005/11821
KARAR NO : 2006/1233
KARAR TARİHİ : 13.02.2006
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
MÜDAHİL : HAZİNE
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 22.1.2004 gününde verilen dilekçe ile men’i müdahale, tazminat, eski hale iade istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 31.3.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ve müdahil vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, müdahalenin men’i, eski hale getirme ve tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar, davalının genel yola ve maliki oldukları taşınmazlar sınırına taş yığmak, genel yol üzerine zeytin ağaçları dikerek kullanmak suretiyle müdahalede bulunduğunu, kendilerine ait bir adet zeytin ağacını kesmek ve bir adet zeytin ağacının meyvesini toplamak suretiyle zarar verdiğini bildirerek, taşınmazlarına ve genel yola müdahalenin men’ini, genel yolun eski hale getirilmesini ve verilen zararın tazminini istemişlerdir.
Davaya müdahil olarak katılan Hazine, davalının genel yola müdahalesinin men’ini istemiş, davalı davanın reddini dilemiştir.
Yerel mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı ile müdahil davacı Hazine temyiz etmiştir.
29.11.2004 tarihli bilirkişi raporunda, davacılara ait taşınmazlar ile genel yolun zemindeki yer ve sınırları, genel yolun davalı tarafından zeytin ağacı dikmek suretiyle fiilen kullanılan bölümü, davacılar taşınmazları sınırında ve genel yol üzerinde taş dökülen yerler gösterilmiş, davacılara ait kesilen ve ürünü toplanan zeytin ağaçlarından davacıların uğradığı zarar hesaplanmıştır.
1-Davalının davacılara ait 1494 ve 1495 parsel sayılı taşınmazların doğu sınırı ile genel yol üzerine taş yığdığı ve genel yolun bir kısmını zeytin ağaçları dikmek suretiyle kullandığı davalının kısmı kabulü, bilirkişi raporu, tanık beyanı ve tüm dosya kapsamı ile sabittir. Bu durum yerel mahkemenin de kabulündedir.
./..
-2-
2005/11821-2006/1233
HUMK.nun 388 nci maddesinde mahkeme kararlarında bulunması gereken hususlar gösterilmiş, 389 uncu maddesinde ise verilen kararlarda iki tarafa yüklenen hak ve borçların açıkça yazılması gereğine işaret edilmiştir. Yasanın bu hükmünün amacı ileri de hükmün infazı aşamasında yanlar arasında çıkabilecek bazı uyuşmazlıkların önüne geçmektir.
Somut olayda “dava konusu 1494 ve 1495 parsellerin davalının müdahalesinin men’i ile 29.4.2004 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide … ve mavi renkle gösterilen dava konusu yerin ve taşınmaz sınırlarının davalı tarafından eski hale getirilmesine” şeklinde hüküm kurularak HUMK.nun 388/son ve 389 uncu maddeleri gözardı edilerek infazda tereddüte yol açacak şekilde karar verilmiştir.
Bu noksanlık usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
2- Hal böyle olunca mahkemece yapılacak iş, tüm talepler dikkate alınarak usulün 338/son ve 389 uncu maddeleri gereği infazda tereddüte yer bırakmayacak şekilde hüküm kurmak olmalıdır.
SONUÇ: Müdahil davacı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davalının tüm temyiz itirazlarının reddine, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 13.2.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi.