YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2005/11169
KARAR NO : 2006/1427
KARAR TARİHİ : 15.02.2006
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAHİLİ DAVALI : …
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 19.10.2004 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.9.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar … vd. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
1- Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davalılar vekilinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Dava, Türk Medeni Kanunu’nun 747.maddesine dayanılarak açılmış geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir. Ülkemizde arazi düzenlemesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine mutlak geçit ihtiyaç veya geçit yoksunluğu, ikincisine de nisbi geçit ihtiyacı ya da geçit yetersizliği denilmektedir.
Davada, geçit talep edilen 362 parselin 1/2 pay sahibi … davaya dahil edilmiş, ancak dahili dava dilekçesi harçlandırılmamıştır. Anılan davalı yönünden harç ikmal ettirilmeli çekişmenin esası bundan sonra değerlendirilmelidir.
3- Ayrıca geçit davalarıda, yükümlü taşınmazdan geçit yeri olarak belirlenen bölümün tespit edilmiş geçit değeri hükmün infazından önce yükümlü taşınmaz sahibine verilebilecek şekilde mahkeme veznesine depo ettirilmelidir. Geçit bedelinin depo ettirilmemiş olması da yanlıştır.
4- Geçit hakkı tesisine ilişkin davalarda davanın niteliği gereği yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması, davacı vekiline vekalet ücreti takdir
./..
2005/11169-2006/1427
-2-
edilmemesi gerekirken, Mahkeme masraflarının davalılardan tahsiline ve davacı vekili lehine vekalet ücreti takdiri doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan 2.3 ve 4.bentteki gerekçelerle hükmün BOZULMASINA, bir numaralı bent uyarınca diğer temyiz itirazlarının reddine, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 16.2.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.