YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2005/11035
KARAR NO : 2006/490
KARAR TARİHİ : 31.01.2006
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.3.2005 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve mera olarak sınırlandırma istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın redidne dair verilen 7.7.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava; kadim mera iddiasına dayalı tapu iptali ve sınırlandırma istemine ilişkindir.
Mahkemece, 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ; hükmü, davacı temyiz etmiştir.
3402 Sayılı Kadastro Kanununun 12/3 maddesinde “Bu tutanaklarda belirtilen haklarla sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki sebeplere dayanılarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” hükmü öngörülmüştür.
Somut olayda; çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten itibaren dava tarihine kadar 10 yıldan fazla zaman geçmiştir. Ne var ki, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3 maddesindeki bu hükme rağmen, şayet dava konusu taşınmaz kadastro kanununun 16/B-C bentlerinde sayılan nitelikteki yerlerden veya devletin hüküm ve tasarrufu altında olup da özel mülkiyete konu olamayacak taşınmaz mallardan ise 3402 sayılı Yasanın 12/3 maddesi uygulanmaz .
Dava kadim mera iddiasına dayalı olarak açıldığından tarafların delilleri toplanıp iddia ve savunmaları incelenerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken 3402 Sayılı Kanunun 12/3 maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahisle davanın reddi doğru olmadığından karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle; davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, 31.1.2006 tarihinde oy birliği ile karar verildi.