YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2005/10836
KARAR NO : 2006/6104
KARAR TARİHİ : 30.05.2006
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 08.11.1990 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, 26.07.1996 gününde verilen karşı dava dilekçesi ile satış vaadi sözleşmesinin iptali, 03.04.1987 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; dava ve karşı davanın kısmen kabulüne, birleştirilen davanın kabulüne dair verilen 16.06.2005 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı-davacı … … vekili, davalı-davacı … … ve müdahil … tarafından istenilmekle tayin olunan 30.05.2006 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden müdahil …, davalı … … vekili Av…., davalı … …, karşı taraf davacı-davalı … … vekili Av…… , davacı … Gayrimenkul Tic.Ltd. Şti. vekili Av…… Haras geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş Karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava ve davaya katılanların istemi taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, birleştirilen davalar ise taşınmaz mal satış vaadi sözleşmelerinin iptali istemlerine ilişkindir.
Mahkemece, davacı … … tarafından açılan satış vaadi sözleşmesine dayalı tescil isteminin kısmen kabulüne, … … mirasçıları tarafından açılan satış vaadi sözleşmesinin iptali davasının kısmen kabulüne, … Gayrimenkul Tic. Ltd. Şti. tarafından açılan davanın kabulüne, davaya katılan …’in davasının kesin hükmün varlığı nedeniyle reddine karar verilmiş.
Hükmü katılan … ile davalı ve davacılar … … ve … … temyiz etmiştir.
Eldeki davadan önce 24.06.1982 tarihli taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayanan davacı …, Sulh Hukuk Mahkemesinin 2000/848 esasında kayıtlı olan davasında, bir kısım davacı ve davalılar mirasbırakanı … …’nun çekişme konusu taşınmazlardaki 1.000.000/11.306.575 payının satışının vaad edildiğini ileri sürerek bu payın iptali ile adına tescilini istemiştir. Karşılık davada ise … … mirasçıları, dayanılan satış vaadi sözleşmesinin gerçeği yansıtmadığını, yapılması kararlaştırılan bir kısım işlerin teminatı olarak düzenlendiğini, 24.06.1982 tarihli satış vaadi sözleşmesinin iptalini dava etmiştir. Sonuçta mahkemece kurulan hükümle satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve pay tescili davası reddedilmiş, … … mirasçıları tarafından açılan karşı davada ise 24.06.1982 tarihli satış vaadi sözleşmesinin ayni hakkın intikali yönünden geçersizliğine, taraflar arasındaki alacak borç münasebetini gösteren bir belge olarak anılan sözleşmenin varlığının korumasına karar verilmiş, bu hüküm Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir. HUMK.nun 237.maddesi hükmünce tarafları müdabihi ve hukuki sebebi aynı olan konuda kesin hüküm meydana geldiğinden davaya katılan …’in mevcut davada ayni hak iddiasının dinlenme olanağı yoktur. Mahkemece, kesin hükmün varlığı saptanarak katılanın davasının bu nedenle reddi usul ve yasaya uygundur.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, uyulan bozma doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak hüküm kurulmuş olunmasına göre katılan …’in tüm davacı ve davalılardan … … ile … …’nun diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir. Ancak;
2-Davada 45 ayrı parselden ibaret kayıtlarda düzeltme, yeniden hisse dağılımı ve bu dağılıma uygun tescil istenilmiş ayrı ayrı taşınmaz mal satış vaadi sözleşmelerinde vaad alacaklılarına satımı kararlaştırılan pay oranlarına dayanılmıştır. Dava konusu taşınmazlarda dava edilen paylar dışında başkaca paydaşlarında değişik oranlarda payları bulunmaktadır. Dayanılan satış vaadi sözleşmelerindeki satımı vaad olunan oranlara uygun pay dağılımını bulmanın özel ve teknik bilgiyi gerektirdiği açık seçiktir. Her ne kadar mahkemece, satış vaadi sözleşmelerindeki paylara uygun dağılım yapıldığı karar gerekçesinde yazılmış ise de bu konunun denetimi yapılamamaktadır. O yüzden konusunda uzman kişi veya kişilerden oluşacak bilirkişilerden HUMK.nun 275.maddesi hükmünce taşınmazlardaki satımı vaad olunan
oranlara uygun pay dağılımını bulan rapor alınmalı, dava konusu istemler hakkında sonucu doğrultusunda bir hüküm kurulmalıdır.
Mahkemenin değinilen yönü gözden kaçırarak özel ve teknik bilgi gerektiren konuda bilirkişi incelemesi yaptırmadan yazılı biçimde hüküm kurması doğru olmamış kararın açıklanan bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle katılan …’in tüm, hükmü temyiz edenlerden … … ve … …’nun diğer temyiz itirazlarının reddine, kararın 2.bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 450.00.YTL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin katılan …, davalı-karşı davacı … … ve … …’ndan alınarak davacı-karşı davalı Nurhan … ile davacı … Gayrimenkul Tic. Ltd. Şti.ne verilmesine, istek halinde peşin yatırılan harcın yatıranlara iadesine, 30.05.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi.