YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2005/10634
KARAR NO : 2006/84
KARAR TARİHİ : 23.01.2006
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 3.9.2004 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15.7.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava Türk Medeni Kanunun 747. maddesine dayanılarak açılmış geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir.
Mahkemece uygun geçit yeri saptanırken öncelikle taraf yararlarının gözetilmesi gerekir. Zira, geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit gereksiniminin nedeni, taşınmazın niteliği ile bu gereksinimin nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının subjektif arzularına göre değil objektif esaslara uygun belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakarlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
Yararına geçit kurulacak taşınmazın tapuda kayıtlı niteliği ve kullanım amacı nazara alınarak, özellikle tarım alanların nihayet bir tarım aracının geçeceği genişlikte (emsaline göre 2,5-3 m.) geçit hakkı tesisine karar vermek gerekir. Bu miktarı aşan bir yol verilecekse bunun gerekçesi kararda dayanakları ile birlikte gösterilmelidir.
Somut Olayda; saptanan geçit eninin ne olduğu anlaşılamamaktadır. Şayet, geçit 3 m.den fazla enindeki bir yerde kurulmuşsa bu miktarı aşan yol verilmesinin gerekçeleri karar yerinde gösterilmelidir. Bundan ayrı, az yukarıda sözü edildiği üzere uygun geçit güzergahı saptanırken fedakarlığın denkleştirilmesi kuralı hiçbir zaman gözardı edilmemelidir. Bu yüzden geçidin sadece 1552 parselden verilmesi,
bu parseli büyük ölçüde değer kaybına uğrattığından burada genel bir ilke olan fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi ihlal edilmiştir. Geçit 1582 ve 1583 parsellerden ortak olarak kurulmalıdır.
Kabule göre de; geçit hakkının kurulmasına ilişkin davalarda davanın niteliği gereği yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmaması gerekirken ve davalı vekili yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken bu hususunda gözetilmemesi yanlıştır. Karar açıklanan nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme kararanın BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 23.1.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.