YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/423
KARAR NO : 2020/3438
KARAR TARİHİ : 09.09.2020
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Nitelikli cinsel saldırıya teşebbüs, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Sanığın atılı suçlardan mahkumiyetine dair Denizli 6. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 15.08.2018 gün ve 2018/481 Esas, 2018/132 Karar sayılı hükümlere ilişkin istinaf başvurusunun konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hüküm yönünden esastan reddine, mala zarar verme ve nitelikli cinsel saldırıya teşebbüs suçlarından kurulan hükümler yönünden ise kabulüyle hükümlerin kaldırılarak cinsel saldırı ve mala zarar verme suçlarından mahkumiyetine
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası nazara alınıp, 5271 sayılı CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren duruşmasız yapılan incelemede sanık müdafisi, katılan Bakanlık vekili ile katılan mağdure vekilinin temyiz istemlerinin sanık hakkında cinsel saldırı ve mala zarar verme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik olduğu değerlendirilerek dosya tetkik edildi.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 40/2. madde ve fıkrasında yer alan “Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır” ve 5271 sayılı CMK’nın 34/2. madde ve fıkrasında bulunan “Kararlarda, başvurulabilecek kanun yolu, süresi, mercii ve şekilleri belirtilir” şeklindeki düzenlemeler nazara alındığında, Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararda aynı Kanunun 291/1. maddesindeki temyize ilişkin on beş günlük kanuni sürenin belirtilmesinin yanı sıra süresinde verilen temyiz dilekçesiyle talep edildiği takdirde gerekçeli hükmün tebliğinden işlemeye başlayan yedi günlük süresi içerisinde gerekçeli temyiz dilekçesi verilmesinin zorunlu olduğuna dair CMK’nın 295/1. maddesinin de yer alması gerektiğinin gözetilmemesi nedeniyle sanık müdafisinin temyiz dilekçesinin süresinde olduğu kabul edilerek gereği görüşüldü:
Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Hükmedilen cezanın miktar ve türü gözetildiğinde, 5271 sayılı CMK’nın 286/2-b. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezalarını artırmayan Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığından, sanık müdafisi, katılan mağdure vekili ile katılan Bakanlık vekilinin anılan hükme yönelik temyiz istemlerinin aynı Kanunun 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
Sanık hakkında cinsel saldırı suçundan kurulan hükmün incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, ilk derece mahkemesinin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdiriyle anılan hükme yönelik Bölge Adliye Mahkemesi kararı nazara alındığında incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
5237 sayılı TCK’nın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken söz konusu maddenin birinci fıkrasında yedi bent halinde sayılan hususlar ile aynı Kanunun 3. maddesinin birinci fıkrasındaki “suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur” şeklindeki kanuni düzenleme karşısında, Bölge Adliye Mahkemesince ilgili maddede düzenlenen alt ve üst sınırlar arasında ceza miktarına yönelik takdir hakkı kullanılırken denetime olanak verecek somut gerekçeler gösterilmesi gerektiği gözetilmeyip, maddede sayılan bir kısım ibarelerin aynen tekrarlanmasıyla yetinilerek temel cezanın teşdiden belirlenmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafisi, katılan mağdure vekili ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin 05.03.2019 gün ve 2019/217 Esas, 2019/466 Karar sayılı vaki istinaf başvurusunun kabulüyle hükmün kaldırılarak sanığın cinsel saldırı suçundan mahkumiyetine dair kurulan hükmün 5271 sayılı CMK’nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, dosyanın Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesine gönderilmesine, 09.09.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.