Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2019/7866 E. 2020/5043 K. 17.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/7866
KARAR NO : 2020/5043
KARAR TARİHİ : 17.11.2020

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli cinsel saldırı
HÜKÜM : Sanık …’un atılı suçtan beraati ile sanık …’in mahkumiyetine

İlk derece mahkemesince verilen kısmen re’sen de temyize tabi hükümlerin sanık … müdafisi ile katılan mağdure vekili tarafından temyiz edilmesi ve sanık … müdafisince incelemenin duruşmalı yapılmasının talep edilmesi üzerine, dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle, belirlenen tarihte sanık … müdafisinin yerinde görülen talebine istinaden duruşmalı yapılan incelemede başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Katılan mağdure vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Yargılama sırasında vesayet altına alınan katılan mağdureye atanan vasinin, usulüne uygun şekilde yapılan gerekçeli karar tebliğine rağmen anılan hükümleri temyiz etmemesi karşısında, vekilin davaya katılma ve hükümleri temyize hakkı bulunmadığı gibi mahkemece verilen katılma kararı da bu hakkı vermeyeceğinden, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
Sanık … müdafisinin temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı yapılan soruşturma ile kovuşturmalarda şüpheli veya sanığa re’sen müdafi görevlendirileceği yönündeki 5271 sayılı CMK’nın 150/3 ve yasak usullerle elde edilen ifadelerin rıza ile verilse dahi delil olarak değerlendirilemeyeceğini belirten aynı Kanunun 148/3. maddeleri nazara alınarak yapılan değerlendirmede, Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 14.08.2015 tarihli rapora göre kendisinde sınır hafif derecede zeka geriliği ve kısmi remisyonda şizoaffektif bozukluk bulunan mağdurenin aşamalardaki ayrıntı içermeyip hiç bir delille desteklenmeyen çelişkili ve soyut beyanları, olayın ortaya çıkış şekli, savunma ile tüm dosya içeriği göz önüne alındığında, sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair cezalandırılmasına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık … müdafisinin temyiz itirazları ile duruşmalı inceleme sırasındaki sözlü savunması bu itibarla yerinde görüldüğünden, re’sen de temyize tabi hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 17.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.