Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2019/7209 E. 2020/2373 K. 02.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/7209
KARAR NO : 2020/2373
KARAR TARİHİ : 02.06.2020

Sanık …’ın çocuğun cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından yapılan yargılaması sonunda, atılı suçlardan mahkumiyetine dair Adana 9. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 07.06.2018 gün ve 2018/172 Esas, 2018/324 Karar sayılı hükümlerin istinaf edilmesi üzerine Adana Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin 09.10.2018 gün ve 2018/2373 Esas, 2018/2101 Karar sayılı vaki istinaf başvurusunun kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hüküm yönünden karardaki mahkumiyete ilişkin bölümün çıkarılarak yerine sanığın bu suçtan beraatine yazılması suretiyle düzeltilerek çocuğun cinsel istismarı suçundan kurulan hüküm yönünden ise esastan reddine dair kurulan hükümlerin sanık müdafisi ile katılan mağdure vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 09.10.2019 gün ve 2019/2845 Esas, 2019/11510 Karar sayılı ilamı ile hükümlerin onanması yönündeki kararına Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29.05.2019 günlü, 14-2019/20889 sayılı itiraznamesi ile sanığın her iki suçtan beraatine karar verilmesi gerektiğinden bahisle 5271 sayılı CMK’nın 308. maddesinin iki ve üçüncü fıkraları gereğince itiraz edilmesi üzerine, dosya Daireye gönderilmekle, 09.10.2019 gün ve 2019/2845 Esas, 2019/11510 Karar sayılı ilamda sanığın kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan beraatine karar verilmesine dair Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün onanması sebebiyle incelemenin çocuğun cinsel istismarı suçundan kurulan hükümle sınırlı yapılmasına karar verildikten sonra gereği görüşüldü:
Dairemizin 09.10.2019 gün ve 2019/2845 Esas, 2019/11510 Karar sayılı ilamı usul ve kanuna uygun olup, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ileri sürülen itiraz nedenleri yerinde görülmediğinden Reddiyle, CMK’nın 308/2 ve 3. maddeleri gereğince itirazın Yargıtay Ceza Genel Kurulunca incelenmesi için dosyanın Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 02.06.2020 tarihinde Başkan … ve Üye …’in karşı oyları ve oy çokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 19.03.2018 tarihli iddianamesiyle sanık hakkında mağdure …’ya karşı 2015 yılı içerisinde farklı tarihlerde iki defa sanığın evine gittiği, sanığın mağdureye “ablanda güzel ama sen daha güzelsin” dediği, elinden tuttuğu, kendine çektiği, kucağına yan şekilde oturttuğu, yüzünü kendisine doğru çevirmeye çalıştığı, bacağına dokunduğu, omzunu sıktığı, öpmeye çalıştığı, eli ile yüzüne dokunduğu, çırpındığı, sanığın aynı hareketi tekrarladığı, “kimseye söyleme, aileler arasında kavga olur, kimseye söyleme” dediği, olayın 1-2 dakika sürdüğü, başka bir gün tekrar sanığın evine gittiği, sanığın mağdurenin boynuna yaklaştığı, öpmeye çalıştığı, sanığın yerde uzanır vaziyette olduğu, kendisini üstünde sımsıkı tuttuğu, bacaklarını bacaklarının arasına koymaya çalıştığı, bu amaçla mağduru yanında tuttuğu bu şekilde mağdure …’ya karşı zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı ve çocuğu cinsel amaçlı kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak suçlarını işlediği iddiasıyla kamu davasının açıldığı olayda;

Mağdurenin Kazime Özler Ortaokulu 6.sınıf öğrencisi olduğu, 19.02.2018 tarihinde okulda tacize uğradığını belirten isimsiz bir not bulunduğu, yapılan araştırmalar sonucunda cinsel istismara uğrayan öğrencinin mağdure … olduğunun tespit edildiği, mağdurenin okulun rehberlik servisinde 2015 yılında sanık … tarafından cinsel istismara uğradığını öğretmeni Ayşe Şahin’e beyan ederek olayın ortaya çıktığı,
Mağdure … Çocuk İzlem Merkezinde alınan beyanında; “Kazime Özler İlköğretim okulunda 6. sınıf öğrencisi olduğunu, Vedat’ın evinin kendi evinden 1-2 ev uzakta olduğunu, üç yıl önce Vedat’ın kendisine “ablanda güzel ama sen daha güzelsin” dediğini, oyun oynarken Vedat’ın kendisini çağırdığını, ekmek almaya gönderdiğini, Vedat’ın evine gittiğini, evde karısını görmediğini, Vedat’ın elinden tuttuğunu, kendine çektiğini, kucağına yan şekilde oturttuğunu, yüzünü kendisine doğru çevirmeye çalıştığını, bacağına dokunduğunu, omzunu sıktığını, öpmeye çalıştığını, eli ile yüzüne dokunduğunu, çırpındığını, Vedat’ın aynı hareketi tekrarladığını, “kimseye söyleme, aileler arasında kavga olur” dediğini, olayın 1-2 dakika sürdüğünü, tarihini tam olarak hatırlamadığı başka bir gün evlerine tekrar gittiğini, Vedat’ın kendisinin boynuna yaklaştığını, öpmeye çalıştığını, Vedat’ın yerde uzanır vaziyette olduğunu, kendisini üstünde sımsıkı tuttuğunu, bacaklarını bacaklarının arasına koymaya çalıştığını, çırpındığını, tam kalkacağı sırada aynı hareketi yaptığını, evde kimsenin olmadığını, korktuğundan dolayı kimseye söyleyemediğini, üç kere dokunmasının olduğunu, olayların sırasını tam olarak hatırlamadığını, olayı … ve öğretmeni Ayşe Şahin’e anlattığını Vedat’tan şikayetçi olduğunu” beyan ettiği,
Sanık … savunmasında; “Kazime Özler ortaokulunda 7 ay hizmetli olarak görev yaptığını, mağduru tanıdığını, komşusu olduğunu, mağdurun evine hiç tek başına gelmediğini, mağdur ile hiç bir yerde yalnız kalmadıklarını, sadece okulda uzaktan gördüğünü, hiç konuşmasının olmadığını, neden böyle bir iftira attığını bilmediğini, mağdurun ailesi ile arasında hiç bir husumetin olmadığını, mağdura hiçbir şekilde cinsel tacizde bulunmadığını, üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini” savunduğu,
Katılanlar … ile … ve tanık olarak dinlenen …’ın görgüye dayalı bilgilerinin olmadığı, mağdurenin ifadesinde belirttiği fiillerin az bir kısmını bu kişilere üç yıl sonra anlattığı, sanığın suçlamayı kabul etmediği ve başka bir yan delilin olmadığı,
Tüm dosya kapsamı nazara alındığında, sanığın mağdureye yönelik gerçekleştirdiği iddia edilen fiillerin intikal süresi ve zamanı, üç yıl gibi bir zaman geçmesine rağmen mağdurenin bu süre içerisinde bu olayı annesi veya bir başka kişiye anlatmaması, işlendiği iddia edilen birinci fiilden sonra sanığın dokunmasının amca ve dayı gibi kişilerin dokunmasından ve sevmesinden farklı olduğu yönündeki beyanı ile bu fiillerin kötülüğünün bilincinde olan mağdurenin yeniden zaman belirtmeksizin sanığın evine gitmesi, sanığın kendisine üç defa dokunmasının olduğunu belirtmesine rağmen üçüncü fiilin niteliği ile yer ve zamanını belirtmediği, olayın tek delilinin mağdurenin maddi gerçeği ortaya çıkarmaktan uzak şüpheli beyanı olduğu, sadece mağdurenin samimi beyanı ve husumet olmaması, babasının arkadaşı konumunda olan sanığa iftira atması, sanık hakkında yalan beyanda bulunmasını gerektirir her hangi bir sebebin bulunmaması gerekçesi ile sanığın savunmasının aksinin ispatlanmış olamayacağı,yan delil ile desteklenmeyen yer zaman hususunda çelişki bulunan mağdure beyanına tek başına itibar edilemeyeceği, zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı suçunu işlediğinin sabit olmadığı bu nedenle dosya kapsamı ile gerekçenin çelişmesi nedeniyle sayın çoğunluğun kararın onanması yönündeki görüşüne iştirak edilmemiştir.