Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2019/5099 E. 2020/5131 K. 19.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/5099
KARAR NO : 2020/5131
KARAR TARİHİ : 19.11.2020

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde cinsel saldırı, konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırıya teşebbüs ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından mahkumiyet

İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınıp sanık müdafisinin kanuni süresinden sonra yaptığı duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 318. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Mağdurenin aşamalardaki ifadeleri, tanık anlatımları, savunma ile tüm dosya içeriği nazara alındığında, sanığın olay günü kanepede uyuduğu esnada evine girip bacaklarına dokunduğu mağdurenin bağırması ve kızı olan tanık …’in de gürültüye uyanarak bağırmaya başlaması üzerine eylemine son vererek evden ayrılması şeklinde gerçekleşen olayda sanığın organ sokmak suretiyle cinsel saldırıda bulunmaya yönelik icrai hareketinin bulunmaması karşısında mevcut haliyle eylemin hükümden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren ve lehe olan 6545 sayılı Kanuna göre yapılan değişiklik kapsamında sarkıntılık suretiyle cinsel saldırı suçunu oluşturup, mağdurenin de soruşturma evresinde şikayetinden vazgeçtiği gözetilerek hüküm kurulması gerekirken, suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek nitelikli cinsel saldırı suçuna teşebbüsten mahkumiyet kararı verilmesi,
Mahkemece sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan dolayı temel ceza belirlenirken eylemin özellik arz etmeyen işleniş biçimi ve benzer olaylardan daha vahim bir hal içermemesinden dolayı alt sınırdan ayrılmayı gerektirir bir neden bulunmadığı gözetilmeden kanun maddesini tekrardan öte gitmeyen ve dosya kapsamıyla bağdaşmayan gerekçelerle tesdit uygulanması suretiyle 5237 sayılı TCK’nın 3. maddesine muhalefet edilmesi,
Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilirken 5271 sayılı CMK’nın 231/6. maddesinde öngörülen nesnel ve öznel koşulların bulunup bulunmadığının tartışılması gerekirken kanuni ve yeterli olmayan gerekçeyle anılan maddenin tatbikine yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 19.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.