YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/2075
KARAR NO : 2019/11753
KARAR TARİHİ : 17.10.2019
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (sanıklar), çocuğun basit cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (suça sürüklenen çocuk)
HÜKÜM : Sanıkların müsnet suçlardan ve suça sürüklenen çocuğun kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan mahkumiyetlerine, suça sürüklenen çocuğa atılı çocuğun basit cinsel istismarı eylemi sarkıntılık düzeyinde kalan çocuğun basit cinsel istismarı kabul edilerek şikayetten vazgeçme nedeniyle kamu davasının düşmesine
İlk derece mahkemesince verilen hükümlerin sanıklar ile suça sürüklenen çocuk müdafileri tarafından temyiz edilmesi ve sanık … müdafisince incelemenin duruşmalı yapılmasının talep edilmesi üzerine, dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle, belirlenen tarihte gerçekleştirilen duruşmaya sanık … müdafisinin katılmadığı anlaşıldığından, incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Suça sürüklenen çocuk hakkında çocuğun basit cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Tüm dosya kapsamı ve gerekçe içeriğine göre mahkemece kabul ve takdir kılınmış düşme hükmü usul ve kanuna uygun bulunduğundan, suça sürüklenen çocuk müdafisinin yerinde görülmeyen temyiz talebinin reddiyle hükmün ONANMASINA,
Sanıklar haklarında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve suça sürüklenen çocuk ile sanık haklarında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
Mağdurenin dosya kapsamı ile çelişen beyanları, savunmalar, tanık anlatımları ile tüm dosya kapsamına göre suç tarihinde on altı yaşı içerisinde bulunan mağdure ifadelerinde eski erkek arkadaşı …’la konuşmak için okul bahçesinden ayrılmasının ardından sanık …’nin aracına diğer sanık … ve suça sürüklenen çocuk tarafından bindirildiğini, … içinde çocuk
oyun parkı da bulunan spor kompleksinin yanına giderek yol kenarında aracı park ettikten sonra zorla fiili livata yoluyla cinsel ilişkiye girdiğini, sonrasında araçla sanık … ile suça sürüklenen çocuğun yanlarına döndüklerini, burada …’ın araca binerek kendisine zorla fiili livatada bulunduktan sonra cinsel organını zorla ağzına soktuğunu ve bu arada araca binen suça sürüklenen çocuğun kapıyı kilitleyip, arkadaşlık teklif ederek saçını okşadığını beyan etmiş ise de, …’ın mağdurenin rızaen cinsel organını ağzına alarak kendisini tatmin ettiği yönündeki savunması, mağdurenin ifadesinde …i’nin yaptıklarımız aramızda kalacak, kimseye söyleme diye ısrar edince ne olduğunu anlamadan fiili livata yoluyla ilişkiye girdiklerini belirtmesi, …’nin eylemini gerçekleştirdiği bildirilen yerin konumu, suç tarihi olan 1 Mayıs günü olayın yaşandığı Sultangazi ilçesinde insanların yoğun olarak dışarıda bulunması ve tüm dosya içeriği nazara alındığında söz konusu eylemlerin cebir, tehdit veya hileyle gerçekleştiğine dair mağdurenin soyut beyanı dışında delil bulunmayıp, mevcut haliyle cinsel ilişkilerin rızayla gerçekleşmesi nedeniyle sanıkların eylemlerinin 5237 sayılı TCK’nın 104. maddesinde düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu gözetilerek hükümler kurulması ve anılan nedenlerle on altı yaşındaki mağdurenin hukuken geçerli rızasıyla sanıklar ve suça sürüklenen çocukla birlikte gittiğinin anlaşılması karşısında kanuni unsurları itibarıyla oluşmayan kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan beraatlerine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkumiyet kararları verilmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar ile suça sürüklenen çocuk müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 17.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.