Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2018/8891 E. 2019/9172 K. 17.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/8891
KARAR NO : 2019/9172
KARAR TARİHİ : 17.04.2019

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Sanığın atılı suçlardan mahkumiyetine dair Mersin 5. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 06.01.2018 gün ve 2017/310 Esas, 2018/22 Karar sayılı hükme yönelik istinaf başvurusunun kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu açısından kararın düzeltilerek esastan reddi, çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçu açısından kakarın kaldırılarak sanığın mahkumiyeti

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle, dosya incelendi.
Sanık müdafisinin duruşmalı inceleme talebinin 5271 sayılı CMK’nın 299. maddesi gereğince uygun görülmediğinden reddiyle, incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Ceza miktarı itibarıyla temyiz incelemesine tabi olmayan kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verilen karara ilişkin temyiz isteminin REDDİNE,
Mağdurun annesine olayı ilk anlattığında eylemin sanık tarafından gerçekleştirilmediği yönündeki beyanları ile eylemi gerçekleştiren kişinin siyah sakallı biri olduğunu belirtmesine karşı, sanığın mahkemece yapılan gözleminde sakallarının %90’nına yakınının beyaz olduğunun anlaşılması, 28.04.2017 tarihli teşhis tutanağında teşhise katılanların fotoğraflarının teşhis tutanağına eklenmemesi sebebiyle benzer fiziksel özelliklere sahip kişiler olup olmadığının denetlenememesi ve teşhisin bir defa yapılması da değerlendirildiğinde Polis ve Vazife Salahiyet Kanununun ek 6. maddesine aykırı nitelikte olan teşhis tutanağının sanık aleyhine delil
oluşturmayacağının gözetilmemesi, mağdur ve müştekinin ilk ifadelerinde eylemin Erdemli Çamlığında meydana geldiğini belirtilmelerine rağmen 26.12.2017 tarihli bilirkişi raporuna göre sanığın cep telefonuna ait sinyal bilgilerinin, sanığın Erdemli Çamlığında bulunduğuna dair delil içermediğine ilişkin evrakın dosyaya sunulmasından sonra mağdurun eylemin Alata Çamlığında gerçekleştiğine dair beyanının sanık lehine şüphe oluşturduğunun nazara alınmaması, 23.05.2017 tarihli DNA incelemesinde sanığa ait herhangi bir profile rastlanılmadığının anlaşılması ve Adana Dr. Ekrem Tok Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi tarafından düzenlenen 08.06.2018 tarihli rapora göre; Mağdurun beyanlarına delillerle desteklendiği takdirde itibar edilebileceğinin tespiti karşısında dosya kapsamında mağdurun sanıkla ilgili beyanlarını destekleyen herhangi bir delilin bulunmadığı gözetildiğinde, Mağdurun aşamalarda değişen ve birbiriyle çelişen anlatımları, savunma, olayın intikal şekli ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında, mahkemenin kabule ilişkin gerekçesinde yer alan sübuta ilişkin deliller ile dosya içeriğinin çeliştiği anlaşıldığından, bu çelişkiler giderildikten sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ile 5271 sayılı CMK’nın 230/1-b. maddesine uygun düşmeyen gerekçeyle mahkumiyet hükmü kurulması suretiyle aynı Kanunun 289/1-g. maddesine muhalefet edilmesi,
T.C. Anayasasının 41. maddesinde ailenin huzur ve refahı ile özellikle anne ve çocukların korunmasına yönelik olarak her türlü istismar ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alma görevinin Devlete ait olduğu, aile ve çocukların korunması hakkının Anayasa ile güvence altına alındığı, 6284 sayılı Kanunun 20/2. maddesi gereğince Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının kadın, çocuk ve aile bireylerine yönelik olarak uygulanan şiddet veya şiddet tehlikesi nedeniyle açılan davalara katılabileceği, ancak Bakanlığın davaya katılmasının doğrudan Anayasa ve kanundan kaynaklanan koruma görevine ilişkin olup Bakanlığa yüklenen bir kamu görevi olduğu, CMK’nın 237 ve devamı maddelerindeki katılma hakkına ilişkin suçtan doğrudan zarar görme şartının katılan Bakanlık için söz konusu olmadığı, gözetilmeden, katılan Bakanlık vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafisi ile Bakanlık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin 03.07.2018 gün ve 2018/1157 Esas, 2018/1299 Karar sayılı vaki istinaf başvurusunun kabulü ile çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün kaldırılarak sanığın bu suçtan mahkumiyetine dair kurulan hükmün 5271 sayılı CMK’nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine göre sanığın TAHLİYESİNE, başka suçtan tutuklu veya hükümlü olmadığı takdirde derhal salıverilmesinin ilgili yerlere en seri şekilde bildirilmesi için müzekkere yazılmasına, dosyanın Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesine gönderilmesine, 17.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.