Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2018/8781 E. 2019/9171 K. 17.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/8781
KARAR NO : 2019/9171
KARAR TARİHİ : 17.04.2019

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı (sanık … suça sürüklenen çocuklar), fuhuş, şantaj (sanık)
HÜKÜM : Suça sürüklenen çocukların atılı suçtan sanığın ise fuhuş ve çocuğun nitelikli cinsel istismarı eylemleri bütün halinde çocuğun nitelikli cinsel istismarı kabul edilerek bu suç ile şantaj suçundan mahkumiyetlerine dair İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 12.01.2018 gün ve 2015/112 Esas, 2018/7 Karar sayılı hükümlere ilişkin istinaf başvurusunun sanık hakkında şantaj ve suça sürüklenen çocuklar haklarında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçlarından kurulan hükümler yönünden esastan reddine, sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hüküm yönünden ise istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddine

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle 5271 sayılı CMK’nın 299/1 maddesi gereğince duruşmasız yapılan incelemede evrak tetkik edildi.
Mağdurenin 19.03.2018 tarihinde yirmi bir yaşında iken suça sürüklenen çocuk … hakkında şikayetten vazgeçme dilekçesi vermesi karşısında, yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekilin adı geçen suça sürüklenen çocuk hakkında kurulan hükmü temyize hakkı bulunmadığından, incelemenin sanık … suça sürüklenen çocuklar müdaiileri ile katılan Bakanlık vekilinin tüm hükümlere ve katılanlar vekilinin ise suça sürüklenen çocuk …’la sanık haklarında kurulan hükümlere ilişkin temyizleriyle sınırlı yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanık hakkında şantaj suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
5271 sayılı CMK’nın 288 ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler nazara alınıp, aynı Kanunun 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri ile sanık müdafisi, katılanlar vekili ve katılan Bakanlık vekilinin temyiz dilekçelerinde belirttikleri nedenler de gözetilerek yapılan değerlendirmede, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından gerçekleştirilen inceleme neticesinde vaki istinaf başvurusunun esastan reddine dair kurulan hükme yönelik temyiz sebepleri yerinde görülmediğinden, sanık müdafisi, katılanlar vekili ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz istemlerinin 5271 sayılı CMK’nın 302/1. madde ve fıkrası gereğince esastan reddiyle hükmün ONANMASINA,
Sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, ilk derece mahkemesinin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdiri ile anılan hükme ilişkin Bölge Adliye Mahkemesinin kararı nazara alındığında yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
T.C. Anayasasının 41. maddesinde ailenin huzur ve refahı ile özellikle anne ve çocukların korunmasına yönelik olarak her türlü istismar ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alma görevinin Devlete ait olduğu, aile ve çocukların korunması hakkının Anayasa ile güvence altına alındığı, 6284 sayılı Kanunun 20/2. maddesi gereğince Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının kadın, çocuk ve aile bireylerine yönelik olarak uygulanan şiddet veya şiddet tehlikesi nedeniyle açılan davalara katılabileceği, Bakanlığın davaya katılmasının doğrudan Anayasa ve kanundan kaynaklanan koruma görevine ilişkin olup Bakanlığa yüklenen bir kamu görevi olduğu, CMK’nın 237 ve devamı maddelerindeki katılma hakkına ilişkin suçtan doğrudan zarar görme şartının katılan Bakanlık için söz konusu olmadığı, ayrıca sanığın mahkumiyeti halinde suçtan doğrudan zarar gören sıfatıyla davaya katılan kişiler lehine vekalet ücretine mahkum edildiği de dikkate alındığında, ikinci bir vekalet ücretine mahkum edilmesi suretiyle maddi zarara uğratılmasının da hakkaniyete uygun olmayacağı gözetilmeden, katılan Bakanlık vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
Dosya kapsamına göre on altı yaşındaki mağdureyi evine çağırıp zorla cinsel ilişkiye girdikten sonra elinde buna dair görüntüler olduğunu belirterek tehditle değişik tarihlerde birden ziyade cinsel ilişkiye giren sanığın, anılan görüntüleri kullanarak daha sonraki tarihlerde mağdurenin başka erkeklerle ilişkiye girmesini sağlamak suretiyle fuhuş suçunu işlediği iddiasıyla açılan davada, çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve fuhuş eylemlerinin ayrı suçlar olup aralarında 5237 sayılı TCK’nın 44. maddesinde düzenlenen fikri içtima kuralının uygulanma olanağının bulunmaması nedeniyle, sanığın çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkumiyeti ile fuhuş suçundan ise dosya içeriğinde cezalandırılmasına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek beraatine karar verilmesi gerektiğinin anlaşılmas ı karşısında, somut olayda 5237 sayılı TCK’nın 44. maddesinin uygulanma koşulları oluşmamasına rağmen ilk derece mahkemesince sanığın eylemleri bütün halinde tek eylem kabul edilerek sadece ağır olan çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan hüküm kurulması nedeniyle, vaki istinaf başvurusunun kabulü yerine düzeltilerek esastan reddine karar verilmesi suretiyle aynı Kanunun 289/1-g. maddesine muhalefet edilmesi,
Suça sürüklenen çocuklar … ile İsmail haklarında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
Suç tarihi itibarıyla on sekiz yaş içerisinde bulunan mağdurenin aşamalardaki ayrıntı içermeyen soyut beyanları, savunma ile tüm dosya içeriği nazara alındığında, ilk derece mahkemesinin kabul gerekçesinde yer alan sübuta ilişkin deliller ile dosya içeriğinin çelişmesi karşısında, 5271 sayılı CMK’nın 230/1-b. maddesine uygun düşmeyen gerekçeyle kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine yazılı şekilde esastan reddine karar verilmesi suretiyle aynı Kanunun 289/1-g. maddesine muhalefet edilmesi,
Kanuna aykırı, sanık … suça sürüklenen çocuklar müdafileri, katılanlar vekili ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin 03.05.2018 gün ve 2018/1331 Esas, 2018/741 Karar sayılı vaki istinaf başvurusunun esastan ve düzeltilerek esastan reddine yönelik hükümlerinin 5271 sayılı CMK’nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine göre çocuğun nitelikli istismarı suçundan tutuklu bulunan suça sürüklenen çocuklar … ile İsmail’in TAHLİYELERİNE, başka suçtan tutuklu veya hükümlü bulunmadıkları taktirde derhal salıverilmelerinin temini hususunda en seri vasıtayla mahalline bilgi verilmesi için ilgili yerlere yazı yazılmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20 . Ceza Dairesine gönderilmesine, 17.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.