Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2018/8746 E. 2019/441 K. 28.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/8746
KARAR NO : 2019/441
KARAR TARİHİ : 28.01.2019

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Nitelikli cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Sanıkların atılı suçlardan mahkumiyetine dair Düzce Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 07.12.2016 tarih ve 2016/94 Esas, 2016/190 Karar sayılı hükümlere yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümlerin sanıklar müdafiileri ve sanık … tarafından temyiz edilmesi ve sanık … müdafiilerince incelemenin duruşmalı yapılmasının talep edilmesi üzerine, dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğnameyle Daireye gönderilmekle, belirlenen tarihte gerçekleştirilen duruşmaya sanık … müdafiilerinin katılmadığı anlaşılmakla incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
Sanık …’e 5271 sayılı CMK’nın 150/3. maddesi gereğince tayin edilen müdafisinin temyiz dilekçesi ibrazından önce sanığın vekaletnameli müdafii tayini nedeniyle, baro tarafından atanan müdafisinin görevi sona erdiği ve temyize hakkı bulunmadığı anlaşıldığından sanık … ile ilgili temyiz incelemesinin sanığın vekaletnameli müdafilerinin temyizleriyle sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanık …’nin, suç tarihinde mağdurenin rızası dahilinde cinsel ilişkiye girdiğine, sanık …’in olay yerine gitmeden arabadan ayrıldığı yönündeki aşamalardaki savunmalarına, mağdurenin beyanlarına, mağdure için alınan rapor içeriğinde yalnızca sanık …’nin DNA’sının bulunmasına, olayın intikal şekline ve tüm dosya içeriğine göre; sanıkların savunmalarının aksine üzerlerine atılı suçları işlediklerine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilememesi nedeniyle beraatlerine karar verilmesi gerekirken, ilk derece mahkemesinin gerekçesinde yer alan sübuta ilişkin deliller ile dosya içeriğinin çelişmesi karşısında, 5271 sayılı CMK’nın 230/1-b. maddesine uygun düşmeyen gerekçeyle kurulan mahkûmiyet hükümlerinin kaldırılması yerine, yazılı şekilde anılan hükme yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi suretiyle aynı Kanunun 289/1-g. maddesine muhalefet edilmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerinin ve sanık …’in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin 11.09.2017 gün ve 2017/1746 Esas, 2017/1588 Karar sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik hükümlerinin 5271 sayılı CMK’nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine göre sanıkların TAHLİYESİNE, başka suçtan utuklu
veya hükümlü olmadıkları takdirde derhal salıverilmelerinin ilgili yerlere en seri şekilde bildirilmesi için müzekkere yazılmasına, 28.01.2019 tarihinde üyeler … ile …’ın karşı oyları ve oy çokluğuyla karar verildi.

(Karşı oy) (Karşı oy)

KARŞI OY

Nitelikli cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından sanıklar … ile …’in mahkumiyetlerine ilişkin Düzce Ağır Ceza Mahkemesince verilen 07.12.2016 gün ve 2016/94 Esas, 2016/190 Karar sayılı hükmün istinaf incelemesi sonucu esastan reddine ilişkin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin 11.09.2017 gün ve 2017/1746 Esas, 2017/1588 Ek sayılı Kararının temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 14. Ceza Dairesince 28.01.2019 gün ve 2018/8746-2019/441 sayı ile;
Sanık …’nin, suç tarihinde mağdurenin rızası dahilinde cinsel ilişkiye girdiğine, sanık …’in olay yerine gitmeden arabadan ayrıldığı yönündeki aşamalardaki savunmalarına, mağdurenin beyanlarına, mağdure için alınan rapor içeriğinde yalnızca sanık …’nin DNA’sının bulunmasına, olayın intikal şekline ve tüm dosya içeriğine göre; sanıkların savunmalarının aksine üzerlerine atılı suçları işlediklerine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilememesi nedeniyle beraatlerine karar verilmesi gerekirken, ilk derece mahkemesinin gerekçesinde yer alan sübuta ilişkin deliller ile dosya içeriğinin çelişmesi karşısında, 5271 sayılı CMK’nın 230/1-b. maddesine uygun düşmeyen gerekçeyle kurulan mahkûmiyet hükümlerinin kaldırılması yerine, yazılı şekilde anılan hükme yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi suretiyle aynı Kanunun 289/1-g. maddesine muhalefet edilmesi, sebebiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Sayın daire çoğunluğuyla ihtilafımız eylemin sübutuna ilişkindir.
Katılan .. sanık … ile olay öncesinde duygusal yakınlık kurdukları ve bu kapsamda arkadaş oldukları, ancak daha sonrasında katılan …’ın bu arkadaşlığı sonlandırmak istemesine rağmen, sanık …’nin ısrarla ilişkiye devam etmek istediği, olay gecesi, boşanmış olduğu eski eşi ile aynı mahallede babasının yanında oturan katılanın, telefonundan ısrarla aranmak suretiyle sanık …’nin görüşme talebinde bulunduğu, telefonda olumsuz cevap verilmesi nedeniyle gece geç saatlerde katılanın kaldığı evin önüne geldiği, sanık Ali’nin “iki dakika konuşacağız” diyerek ve katılanın da her hangi bir olumsuz duruma mahal vermemek adına, sanık …’nin arabasına konuşma amacıyla bindiği, ön tarafa oturduğu, Ali’nin de arabayı kullandığı, araç ile giderlerken 10-15 dakika sonra arka tarafta diğer sanık …’in olduğunun anlaşıldığı, katılan …’ın ısrarla dönmek istediğini söylemesine rağmen sanık …’nin katılanı ormana götürdüğü, ormanda katılanı araçtan çıkararak üzerindeki elbiselerini zorla çıkardığı, göğsünü sıktığı, bu halde iken tekrar aracın arka koltuğuna oturtarak gerek sanık …, gerekse sanık … katılan …’ın istememesine rağmen birden fazla kez dönüşümlü olarak ön taraftan organ sokmak suretiyle cinsel saldırıda bulundukları, sabaha kadar bu şekilde devam ettikleri, sabahleyin katılanı getirip evine bıraktıkları, bu olayın etkisi ile katılanın iki gün kendine gelemediği, daha sonra şikayette bulunduğu, katılanın taytı üzerindeki kanla karışık meni lekesinin, sanık …’nin genotip özellikleri ile uyumlu olduğu, alınan raporda katılanın sağ göğsünde kızarıklık, sağ ve sol uyluk diz üstü kısımlarında morarma olduğunun görüldüğü, sanıklar her ne kadar suçlamaları inkar etmiş iseler ve sanık … aynı geceyi Sultan’ın kendi rızası ile cinsel birleşme yaşadıkları şeklinde izah etmiş ise de, katılan …’ın gerek sanık …’yi ve gerekse sanık …’i durduk yerde suçlamasını gerektirecek her hangi bir sebep bulunmadığı, daha önce sanık … ile yaşadığı cinsel birleşmeleri kendi rızası dahilinde olduğunu söyleyerek şikayet konusu yapmadığı, olay gecesi ilerleyen saatlerde katılanın dışarıya çıkarılması ve sabahleyin geri getirilip bırakılması eylemi de normal bir arkadaşlık ortamı çerçevesinde açıklanabilecek bir ilişki olmadığı, yine katılandaki meydana gelen yaralanmalar, katılanın beyanlarını desteklediği görülmüştür.
Her ne kadar sanık … üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini beyan etmiş ise de, katılanın … ile sevgili olarak görüştükleri zaman zarfında Gündolaması Köyündeki ikametine giderek rızasıyla 5-6 kez ilişkiye girdiğini beyan etmesi, katılanın sanığa iftira atmasını gerektirecek dosyaya yansımış aralarında herhangi bir husumetin bulunmaması, anne babası ve çocukları ile birlikte ikamet eden bir bayanın gece 00.30 civarı kimseye haber etmeden ve bir gerekçe sunmadan sırf cinsel ilişkiye girmek amacıyla evden ayrılmasının ve aynı gün sabah saatlerinde eve gelmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı, aralarında daha önce rızayla ilişkiye girdikleri dikkate alındığında olay günü de sanık … ile rızasıyla ilişkiye girmesi halinde sanığı şikayet etmesini gerektirecek herhangi bir nedenin bulunmadığı gibi hususlar bir arada gözetildiğinde, sanık …’in savunması suçtan kurtulma amaçlıdır.
Yine sanık …’in olay günü …’in katılanı araca aldıktan sonra kendisini yolda bıraktığını ve katılanla hiçbir şekilde ilişkiye girmediğini beyan etmiş ise de, … ile olay öncesinde herhangi bir tanışıklığının olmaması, katılanın sanık …’e iftira atmasını gerektirecek dosyaya yansımış aralarında bir husumetinin bulunmaması, sanık …’in olay günü sanık …’e ait aracı suçta kullanması, yine gece 00.30’a kadar sanık … ile gezip, sanığın hile ve tehdit ile katılanı araca aldıktan sonra gecenin geç saatinde eve bırakılmasının maddi olayla pek örtüşmemesi, katılan … Akdaşoğlu’nun maruz kaldığını iddia ettiği cinsel saldırı eylemini kurguya yer olmayacak şekilde ayrıntılı bir şekilde anlatması sanık …’in olayın karakola intikali sonrası firar etmesi hususları bir arada gözetildiğinde, sanık …’in savunmasının suçtan kurtulma amaçlı olduğunun değerlendirildiği, Öte yandan mağdurenin rızasıyla teslim ettiği olay anında üzerinde bulunan tayt, sütyen ve pantolon üzerinde sanık …’e ait DNA örneğinin çıkmamasının sanığın biyolojik örneklerinin katılana ait elbiselere bulaşmama ihtimalinin de bulunduğu,

Bu şekilde, sanık …’in sevgili olarak görüştüğü ‘nun kendisinden ayrılmak istediğini belirtmesine rağmen son kez görüşmek amacıyla, gelmemesi halinde, rezillik çıkartacağını belirterek ayrıca tehdit de kullanarak, katılanı aracına davet ettiği halde, katılanın aracına bindikten sonra sanık … ile iştirak halinde cinsel amaçla katılanı kaçırmaları nedeniyle sanıkların cebir, tehdit ve hile kullanmak suretiyle birden fazla kişiyle cinsel amaçla kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve katılanın rızasına aykırı olarak zorla birden çok kez cinsel saldırıda bulunmaları nedeniyle üzerlerine atılı suçları işledikleri tüm dosya kapsamından anlaşılmakla sanıkların müsnet suçlardan mahkumiyetlerine ilişkin kararın isabetli olduğu görüldüğünden sayın çoğunluğun kararına iştirak edilmemiştir.