Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2018/7035 E. 2019/9 K. 07.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/7035
KARAR NO : 2019/9
KARAR TARİHİ : 07.01.2019

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Mahkumiyet

İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen kısmen re’sen de temyize tabi hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık … hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Delillerle iddia ve savunma; duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan, sanık … müdafii, katılan Bakanlık vekili ile katılan mağdure Nazile vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
Sanıklar haklarında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve sanık … hakkında ayrıca kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunca düzenlenen 06.04.2011 tarihli raporda, “mağdurda, mağduru bulunduğu olaydan kaynaklanmış ruh sağlığını bozacak mahiyet ve derecede olan (major depresyon ve travma sonrası stres bozukluğu) denilen psikiyatrik bozukluğun tespit edildiği, bu duruma göre mağdurun 2009 yılı Mart, Nisan, Mayıs aylarında mağduru bulunduğu olay nedeniyle ruh sağlığının bozulduğunun” belirtilmesi, yine Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunca düzenlenen 28.10.2011 günlü raporda ise “mağdurda mağduru bulunduğu olaylardan kaynaklanmış ruh sağlığını bozacak mahiyet ve derecede olan (travma sonrası stres bozukluğu) denilen psikiyatrik bozuklukların tespit edildiği, bu duruma göre mağdurun 2009 yılı Mart, Nisan, Mayıs aylarında mağduru bulunduğu olaylar nedeniyle ruh sağlığının bozulduğunun” bildirilmesi karşısında; mağdure Nazile’nin ruh sağlığının hangisanığın eylemine bağlı olarak bozulduğu veya sanıkların farklı tarihlerdeki eylemleri sebebiyle ruh sağlığının ayrı ayrı bozulup bozulmadığı hususlarında açıklayıcı bir rapor aldırıldıktan sonra TCK’nın 103/6. maddesinin tatbiki konusunda karar verilmesi gerekirken mevcut raporlarla yetinilmek suretiyle sanıklar haklarında anılan maddenin uygulanması,
Sanık … hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan hüküm kurulurken, 28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki hükümlerin sanık lehine olduğu kabul edildiği halde, eylemleri hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanarak işlediği kabul edilen sanık hakkında 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 103/3.e maddesinin uygulanmasına karar verilmesi suretiyle hükümde karışıklığa yol açılması,
Gerekçede sanık …’ın kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan dolayı TCK’nın 109/2. maddesi uyarınca cezalandırılması yoluna gidildiği açıkça belirtildiği halde yazılı şekilde aynı Kanunun 109/1. maddesi gereğince mahkumiyetine karar verilmesi suretiyle hüküm fıkrası ile gerekçe arasında çelişki yaratılması,
Kanuna aykırı, sanık … müdafii, katılan Bakanlık vekili ile katılan mağdure Nazile vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, kısmen re’sen de temyize tabi hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.01.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.