Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2018/5894 E. 2019/27 K. 07.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/5894
KARAR NO : 2019/27
KARAR TARİHİ : 07.01.2019

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı
HÜKÜM : Mahkumiyet

İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hükümlerin sanıklar müdafiileri, katılan mağdure vekili ve katılan Bakanlık vekilince temyiz edilmesi ve sanıklar Serkan ve Hüseyin müdafiileri tarafından incelemenin duruşmalı yapılmasının talep edilmesi üzerine, dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle, belirlenen tarihte gerçekleştirilen duruşmaya müdafiilerin katılmadığı ayrıca sanık … müdafiin kanuni süresinden sonra yaptığı duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 318. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun 20/2. maddesi uyarınca … Bakanlığının her aşamada ilgili kamu davalarına katılma ve hükümleri temyiz etme hakkının bulunduğu, Bakanlık vekili tarafından sunulan katılma ve temyiz istemli dilekçede de açıkca katılma iradesinin ortaya konulduğu anlaşılmakla, 6284 sayılı Kanunun 20/2. maddesi de gözetilerek 5271 sayılı CMK’nın 237/2. maddesi gereğince Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının katılan … Avukat … Aker’in ise katılan Bakanlık vekili sıfatıyla davaya katılmasına ,ayrıca kayden 26.02.1995 doğumlu olup bozma sonrası alınan duruşma beyanında on sekiz yaşını doldurmuş olan mağdurenin, sanık …’den şikayetçi olmadığını bildirmesi karşısında, mağdure vekilininin sanık … hakkında verilen hükmü temyize hakkı bulunmadığı anlaşıldığından, sanık … hakkında kurulan hükme yönelik katılan mağdure vekilinin vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, incelemenin katılan mağdure vekilinin sanık … dışındaki sanıklar hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiziyle sanıklar müdafiilerinin ve katılan Bakanlık vekilinin temyizleriyle sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü.
Sanıklar Bergüzar, Çağatay, Halis ve Hüseyin’in suç tarihlerinde ondört yaş içerisindeki mağdureye karşı çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunu cebir veya tehditle gerçekleştirdiklerine ilişkin her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı bir delil bulunmadığı, cebir veya tehdidin olmadığı ve mukavemetin kırılmasına da katkıda bulunulmadığı hallerde”suçun birden fazla kişi tarafından birlikte gerçekleştirilmesinden” söz edilemeyeceği gibi, buna bağlı olarak 5237 sayılı TCK’nın 103/3 ve 43. maddelerinin de uygulanması mümkün olmadığından tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Mağdurenin, bozma sonrası alınan beyanında sanık … hakkındaki şikayetinden vageçmesi nedeniyle daha önce verilen katılma kararı hükümsüz hale geldiği halde sanık …’i de kapsayacak şekilde katılan mağdure lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafileri, katılan mağdure vekili ile katılan bakanlık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetki uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, katılan mağdure lehine maktu vekalet ücreti takdir edilmesine ilişkin fıkranın çıkartılarak yerine “Katılan … kendisini vekaletnameli vekil ile temsil ettirmiş olduğundan hüküm tarihine göre yürürlükte bulunan AAÜT’sine göre saptanan 3.960,00 TL maktu avukatlık ücretinin sanıklar Çağatay, Bergüzar, Serkan, Halis ve Hüseyin’den takdiren eşit olarak alınarak katılana verilmesine,” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 07.01.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.