YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/5462
KARAR NO : 2018/7281
KARAR TARİHİ : 05.12.2018
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkumiyet
İlk derece mahkemesince verilen hükümler sanık müdafii tarafından duruşmalı temyiz edilmesi üzerine, dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğnameyle Daireye gönderilmekle, belirlenen tarihte gerçekleştirilen duruşmaya sanık müdafiinin katılmadığı anlaşılmakla incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Dosya içerisinde bulunan Pamukkale Üniversitesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen 10.01.2013 tarihli raporda ”mağdurenin, fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayabilme yeteneğinin gelişmiş olduğu kanaatine oy birliği ile varıldığının” bildirildiği, Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulu’nun 30.09.2013 tarihli kurul raporuna göre ise “mağdurede hafif derecede zeka geriliği saptandığı, bu zeka geriliğinin olayın hukuki anlam ve sonuçlarını algılamasını ve fiile ruhsal yönden mukavemete muktedir olmasına engel teşkil edecek mahiyet ve derecede olduğu” şeklinde değerlendirilmenin bulunduğunun anlaşılması karşısında suçların vasıflarına etkisi bakımından mağdurenin Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’na sevk edilip suç tarihleri itibariyle akıl hastalığı ve akıl zayıflığı olup olmadığı, varsa kendisine karşı işlenen eylemin ahlaki kötülüğünü idrak edip edemeyeceği, fiile karşı mukavemete muktedir olup olmadığı, beyanlarına itibar edilip edilemeyeceği, işlenen suçun hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılamayacağı durumunun hekim olmayanlar ile tanıyanlarca anlaşılıp anlaşılamayacağı, hususlarında rapor aldırılıp mevcut raporlar arasındaki çelişki giderilerek sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.