Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2018/4566 E. 2019/265 K. 15.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/4566
KARAR NO : 2019/265
KARAR TARİHİ : 15.01.2019

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı
HÜKÜM : Sanığın çocuğun basit cinsel istismarı suçundan mahkûmiyetine dair İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 05.10.2017 gün ve 2017/179 Esas, 2017/254 Karar sayılı hükme yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle, 5271 sayılı CMK’nın 299. maddesi uyarınca takdiren duruşmasız yapılan incelemede gereği düşünüldü:
Mağdure Gamze vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Kayden 01.08.1999 doğumlu olup kovuşturma evresinde verdiği 11.07.2017 tarihli duruşma ifadesinde on sekiz yaşı içerisinde bulunan mağdurenin, olay nedeniyle sanıktan şikayetçi olmadığını beyan etmesi karşısında, yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekilin hükmü temyize hakkı bulunmadığından, vaki temyiz isteminin 5271 sayılı CMK’nın 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
Katılan Bakanlık vekili ile sanık müdafiin temyiz istemlerinin incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, ilk derece mahkemesinin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdiri ile anılan hükme ilişkin Bölge Adliye Mahkemesinin kararı nazara alındığında yerinde görülmeyen katılan Bakanlık vekili ile sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Sanığın, öz kızı olan mağdureye yönelik eylemini velâyet hakkını kötüye kullanarak gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK’nın 53/5. maddesi gereğince cezasının infazından sonra işlemek üzere hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar belirlenecek süreyle velâyet hakkının kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
24.11.2015 günlü, 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiğinden, anılan husus nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 14/1. maddesinde yer alan “Kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete karar verilmiş ise vekili bulunan katılan lehine Tarifenin ikinci kısım ikinci bölümünde belirlenen avukatlık ücreti sanığa yükletilir.” şeklindeki düzenleme nazara alındığında, kendisini vekille temsil ettiren Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, katılan Bakanlık vekili ile sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin 17.01.2018 gün ve 2017/3675 Esas, 2018/12 Karar sayılı vaki istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik hükmünün 5271 sayılı CMK’nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 303. maddesinin verdiği yetki uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesinin 05.10.2017 gün ve 2017/179 Esas, 2017/254 Karar sayılı hükmünde yer alan TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün çıkartılarak yerine “Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı da nazara alınmak kaydıyla sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarının uygulanmasına” ibaresinin yazılıp ayrıca mahkemenin uygulaması da nazara alınarak hükme “Suçu, 5237 sayılı TCK’nın 53/1-c. maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği anlaşılan sanığın TCK’nın 53/5. maddesi gereğince bu hak ve yetkileri verilen cezanın yarısı olan 11 yıl 3 ay süreyle kullanmaktan yasaklanmasına” ve “Kendisini vekille temsil ettiren Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı yararına karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 14/1. maddesi uyarınca takdir edilen 3960 TL maktu vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına verilmesine,” ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan ilk derece mahkemesi hükmünün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15.01.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.