YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/3547
KARAR NO : 2019/408
KARAR TARİHİ : 17.01.2019
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇA SÜRÜKLENEN
ÇOCUKLAR : …, …, …, …, …
SUÇ : Çocuğun basit cinsel istismarı (suça sürüklenen çocuk … için) çocuğun nitelikli cinsel istismarı (diğer suça sürüklenen çocuklar için ayrı ayrı)
HÜKÜM : Mahkumiyet
İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hükümler mağdur vekili ile suça sürüklenen çocuklar müdafiileri tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Kayden 29.05.1996 doğumlu olup suç tarihi itibarı ile yaşının küçüklüğü nedeniyle, kendisine Baro’dan görevlendirilen vekilin de bulunduğu 18.09.2008 tarihli duruşmada alınan ifadesinde, 17.09.2013 ve 23.02.2015 tarihli dilekçelerinde şikayetçi olmadığını etmesi karşısında, yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekilin davaya katılma ve hükmü temyize hakkı bulunmadığı gibi mahkemece verilen katılma kararı da bu hakkı vermeyeceğinden, mağdur vekilinin vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
Suça sürüklenen çocuklar Serdar ve Yunus Emre hakkında mağdura karşı çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
Haklarında çocuğun basit cinsel istismar suçundan dolayı mahkemece kurulan mahkumiyet hükümleri Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda suça sürüklenen çocuklar Emre, Serdar ile Yunus Emre’nin eylemlerinin çocuğun nitelikli cinsel istismarı niteliğinde olmasına rağmen yazılı şekilde hükümler kurulmasının hatalı olduğu gerekçesiyle aleyhe bozulan suça sürüklenen çocuklar Serdar ve Yunus Emre’nin, mahkemece dinlenip bozma ilamına karşı diyecekleri sorularak beyanı alındıktan sonra hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devamla yazılı şekilde mahkûmiyet kararları verilmesi suretiyle 1412 sayılı CMUK’nın 326/2. maddesine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, esası incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.01.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.