Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2017/9291 E. 2018/443 K. 22.01.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/9291
KARAR NO : 2018/443
KARAR TARİHİ : 22.01.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Çocuğun basit cinsel istismarı, tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet

İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz isteminin incelenmesinde;
Mahkemece 11.12.2012 günü tefhim edilen hükmü O Yer Cumhuriyet Savcısının CMUK’nın 310/3. maddesinde düzenlenip tefhimden işlemeye başlayan bir aylık kanuni süresinden sonra verdiği 30.01.2013 havale tarihli dilekçeyle temyiz ettiği anlaşıldığından, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
Sanığın temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Tehdit suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Hükümlerden sonra 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesinde yapılan değişiklikle cinsel istismar suçundan ayrı zamanda işlenen tehdit suçunun uzlaşma kapsamına alındığı ve 5237 sayılı TCK’nın 7/2. maddesi dikkate alınarak kovuşturma şartı olan uzlaşma hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilerek öncelikle CMK’nın 253 ve 254. maddeleri gereğince uzlaşma girişiminde bulunulması zorunluluğu,
Uygulamaya göre de ;
Tehdit suçundan kurulan hükümle ilgili olarak TCK’nın 53. maddesinde düzenlenen güvenlik tedbirlerine hükmedilmemesi,
Çocuğun basit cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;

Sanık hakkında tekerrüre esas alınan Adana 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 23.10.2009 gün ve 2008/1001 Esas, 2009/1106 Karar sayılı ilamı ile verilen 6000 TL para cezasının kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçuna ilişkin olması ve 6545 sayılı Kanun ile TCK’nın 191. maddesinde değişiklik yapılıp bu kapsamda anılan suç yönünden koşulların oluşması durumunda, “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” veya “davanın düşmesi” seçeneklerine de yer verilmesi karşısında, tekerrüre esas alınan ilamla ilgili olarak kanun değişikliği sonrası mahkemesince değerlendirme yapılıp yapılmadığı hususu araştırılarak sonuca göre tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağına karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Hükümden sonra Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü, 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiğinden, anılan husus nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılması lüzumu,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.