Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2017/784 E. 2017/3052 K. 01.06.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/784
KARAR NO : 2017/3052
KARAR TARİHİ : 01.06.2017

Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçundan suça sürüklenen çocuk …’un 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 234/3, 43/1, 31/3, 62/1. maddeleri uyarınca 2 ay 6 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl süreyle denetime tâbi tutulmasına dair Antalya 5. Sulh Ceza Mahkemesinin 16.10.2009 gün ve 2009/342 Esas, 2009/992 sayılı Kararını müteakip, suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlediğinden bahisle önceki hüküm açıklanarak 5237 sayılı Kanunun 234/3, 43/1, 31/3, 62/1. maddeleri uyarınca 2 ay 6 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Antalya 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 18.11.2014 gün ve 2014/550 Esas, 2014/313 sayılı Kararını kapsayan dosya incelendi.
1-) Antalya 5. Sulh Ceza Mahkemesinin 16.10.2009 gün ve 2009/342 Esas, 2009/992 sayılı Kararı yönünden yapılan incelemede;
19.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanunun 40. maddesi ile değiştirilen 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 23. maddesi gereğince haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen çocuklar açısından denetim süresinin 3 yıl olması gerekirken, suça sürüklenen çocuğun 5 yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine tâbi tutulmasına karar verilmesinde,
2-) Antalya 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 18.11.2014 gün ve 2014/550 Esas, 2014/313 sayılı Kararı yönünden yapılan incelemede;
Dosyada bulunan adlî sicil kaydına göre, suç tarihinden önce hapis cezasına ilişkin hükümlülüğü bulunmayan ve suç tarihinde onsekiz yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuk hakkında tayin olunan kısa süreli hapis cezasının, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 50/3. maddesindeki “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir” hükmü uyarınca aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 20.12.2016 günlü, 94660652-105-07-12621-2016-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye ihbar ve dava evrakı ile birlikte tevdii kılınmakla evrak incelendi.
Kanun yararına bozma talebine konu edilen Antalya 5. Sulh Ceza Mahkemesinin 16.10.2009 gün ve 2009/342 Esas, 2009/992 sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın itiraz edilmeksizin kesinleştiği dosya içeriğinden anlaşıldığından anılan kararla ilgili olarak kanun yararına bozma yoluna gidilemeyeceği gözetilerek incelemenin iki numaralı bentte yer alan Antalya 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 18.11.2014 gün ve 2014/550 Esas, 2014/313 sayılı Kararıyla sınırlı yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki iki numaralı düşünce yerinde görüldüğünden, Antalya 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 18.11.2014 gün ve 2014/550 Esas, 2014/313 sayılı Kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 309/4-d. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkında kurulan 18.11.2014 gün ve 2014/550 Esas, 2014/313 sayılı Kararın 2-d) bendinden sonra gelmek üzere,
“2-e) Sanığın yaşı nazara alındığında tayin edilen 2 ay 6 gün hapis cezasının 5237 sayılı TCK’nın 50/3. maddesi gözetilerek aynı Kanunun 52/2. maddesi gereğince sanığın sabıkasız oluşu, dosyaya yansıyan kişiliği ile şahsi ve ekonomik durumuna göre günlüğü 20 TL’dan paraya çevrilmek suretiyle neticeten sanığın 1.320 TL ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,” ibaresinin eklenmesine, dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 01.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.