YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/2179
KARAR NO : 2017/2786
KARAR TARİHİ : 22.05.2017
Sanıklar … ve … ile suça sürüklenen çocuklar … ve … haklarında nitelikli cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından yapılan yargılama sonunda; atılı suçlardan mahkûmiyetlerine dair Van 1. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 17.06.2013 gün ve 2011/213 Esas, 2013/349 Karar sayılı hükümlerin sanıklar ile suça sürüklenen çocuklar müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 09.12.2015 gün ve 2015/5549 Esas, 2015/11496 Karar sayılı ilamı ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verilen hükümlerin onanması, nitelikli cinsel saldırı suçundan verilen hükümlerin ise bozulması yönündeki kararını müteakip bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda sanıklar ile suça sürüklenen çocukların beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde basit cinsel saldırı suçundan mahkûmiyetlerine dair Van 1. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 08.04.2016 gün ve 2016/40 Esas, 2016/118 Karar sayılı hükümlerin sanıklar ve suça sürüklenen çocuklar müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 27.02.2017 gün ve 2016/8693 Esas, 2017/966 Karar sayılı ilamı ile hükümlerin onanması yönündeki Kararına Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07.04.2017 gün ve 2016/221515 sayılı itiraznamesi ile 6352 sayılı Kanunun 99. maddesi ile eklenen 5271 sayılı CMK’nın 308. maddesinin iki ve üçüncü fıkraları gereğince itiraz etmesi üzerine dosya Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
Dairemizin 09.12.2015 gün ve 2015/5549 Esas, 2015/11496 Karar ve 27.02.2017 gün ve 2016/8693 Esas, 2017/966 Karar sayılı onama ve bozma kararları usul ve kanuna uygun olup, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ileri sürülen itiraz nedenleri yerinde görülmediğinden Reddiyle, CMK’nın 308/2 ve 3. maddeleri uyarınca itirazın Yargıtay Ceza Genel Kurulunca incelenmesi için dosyanın Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 22.05.2017 tarihinde üye …’in karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Van Yüzüncü Yıl Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanlığı’nın mağdurenin beyanına itibar edilemeyeceğine dair raporu, aynı başhekimliğin 28.03.2011 günlü benzer raporu “Mağdurenin kendisine 4 kişinin tecavüz ettiği” iddiası ve sonraki değişik beyanlarıyla çelişen Van Adli Tıp Şube Müdürlüğünün mağdurede fiili livata bulgusuna rastlanmadığına dair raporu, tanığın mağdurenin “beni dövüyorlar, ağzımı kapatıyorlar” şeklinde bağırdığını duyması, sanık savunmaları, mağdurenin dört erkeğin bulunduğu yerden kendi çabalarıyla kaçtığı iddiası, yolda gördüğü polislere kendisine dört kişinin tecavüz ettiğini beyan etmesi, bu beyanını daha sonra psikolog huzurunda tekrarlanması, 12.06.2011 günlü mağdureye ait dilekçe içeriğinde kızgınlıkla ifade verdiği beyanı çerçevesinde sürekli evden kaçan ve olay günü de evden kaçmış olan, hafif mental retarde ve beyanlarına itibar edilmeyeceği tespit edilen mağdurenin kendi içinde tutarsız, hayatın olağan akışına aykırı ve çelişkili beyanlarına itibar edilemeyeceği, mağdure beyanları üzerinde yoğun şüphe bulunduğu, mağdurenin beyanları dışında delil bulunmadığı gözetildiğinde, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği sanıkların beraatlerine karar verilmesi gerektiği ve bu nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ileri sürülen itiraz nedenleri yerinde görülüp itirazın kabulüne karar verilmesi kanaatiyle sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.