YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/1312
KARAR NO : 2017/2750
KARAR TARİHİ : 22.05.2017
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli cinsel saldırı, hakaret, tehdit
HÜKÜM : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı, hakaret, tehdit suçlarından mahkumiyet
İlk derece mahkemesince verilip kısmen re’sen de temyize tabi hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Mağdurun, istinabe yoluyla ifadesini alan mahkemeye sunduğu 03.12.2014 havale tarihli dilekçeyle maddi durumunun kötü olması nedeniyle tarafına avukat atanmasını talep etmesine karşın yargılamayı yapan mahkemece vekil tayin edilmediği anlaşılmakla, 5271 sayılı CMK’nın 234/1b-5. maddesine göre mağdur için görevlendirilecek vekile gerekçeli kararın tebliğiyle tebellüğ belgesi ile sunulduğu takdirde temyiz ve cevap dilekçelerinin eklenmesi ve hükümlerin ayrıca temyiz edilmesi halinde bu hususta ek tebliğname düzenlenmesinden sonra Dairemize iadesi için esası incelenmeyen dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 22.05.2017 tarihinde Üye …’ın karşı oyu ile oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Dosya içeriğine ve Adli Tıp 6. İhtisas Kurulunun raporuna göre mağdurun suç tarihinde askerlik görevini yaptığı ve 20 yaşında olduğu, sınır-hafif derecede zeka geriliği saptanmakla birlikte bu durumunun olayın hukuki anlam ve sonuçlarını anlamasına ve fiile ruhsal yönden mukavemete muktedir olmasına engel teşkil edecek mahiyet ve derecede olmadığı dolayısıyla, mağduru bulunduğu olayın hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneğinin bulunduğu, fiile ruhsal yönden karşı koyabildiği, bu nedenle fiil ehliyetinin bulunduğunun anlaşıldığı, talimat mahkemesinde alınan beyanındaki talebi üzerine katılma kararı verilerek hükmün kendisine tebliğ edildiği, vekil istediği halde CMK.nın 234/(1)-b- 5.maddesi gereğince asıl mahkemesince yargılamanın tamamını takip edecek şekilde vekil atanmadığı, sadece talimat beyanı sırasında vekil bulundurulduğu anlaşılmış ise de; mağdurun CMK.nun 234/(2).maddesinde gösterilen ve zorunlu vekil atanması gereken kişilerden (onsekiz yaşını doldurmamış, sağır veya dilsiz ya da meramını ifade edemeyecek derecede malul) olmadığı, bu nedenle temyiz aşamasında vekil atanmasına yasal olanak bulunmadığı, aynı yasanın 234/(1)-b-5. maddesindeki hakkı ihlal edilmiş olmakla birlikte, bunun ancak kendisi tarafından hükmün süresinde temyiz edilmesi halinde bozma sebebi yapılabileceği, oysa katılanın usulüne uygun tebliğe ve fiil ehliyetine sahip olmasına rağmen hükmü temyiz etmeyerek bu zorunlu olmayan vekil atanması hakkında vazgeçtiği, katılanın süresinde temyiz hakkını kullanmadığı gözetilmeyerek, sonradan vekil atamak suretiyle sanık aleyhine hükmün temyizine yol açmaya yasal olanak bulunmadığı, zorunlu vekil atanması gereken haller dışında Tebligat Kanunun 11. maddesi uyarınca sadece temyiz süresi dolmadan önce atanmış vekile tebligat yapılmasında yasal zorunluluk bulunduğu, açıklanan nedenlerle bu aşamada vekil atanmasının ve onun tarafından sanık aleyhine hükmü temyize imkan bulunmadığı, bunun katılana ve yargılamaya katkı sağlamayacağı anlaşıldığından, sayın çoğunluğun katılana vekil atanması için dosyanın mahal mahkemeye tevdiine ilişkin görüşüne iştirak edilmemiştir.