YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/8485
KARAR NO : 2017/2747
KARAR TARİHİ : 22.05.2017
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, özel hayatın gizliliğini ihlal
HÜKÜM : Suça sürüklenen çocuğun özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan beraati ile diğer atılı suçlardan mahkumiyetine, sanıkların müsnet suçlardan mahkumiyetlerine
İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle, 28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeler de gözetilip dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıklar haklarında nitelikli cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve suça sürüklenen çocuk hakkında nitelikli cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Sanıklar haklarında kurulan hükümlerden sonra 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi ile ilgili olarak 24.11.2015 tarihli, 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamıyla verilen iptal kararının infaz aşamasında nazara alınması mümkün görülmüştür.
Delillerle iddia ve savunma; duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, beraati ve sübutu kabul olunan fiillerin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatları yapılmış bulunduğundan, sanıklar ve suça sürüklenen çocuk müdafileri ile O Yer Cumhuriyet Savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle suça sürüklenen çocuk hakkında özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan verilen beraat kararı ile sanıklar ve suça sürüklenen çocuk haklarında nitelikli cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerinin ONANMASINA,
Sanıklar haklarında özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
TCK’nın 134. maddesinde suç tarihinden sonra 2.7.2012 tarihli, 6352 sayılı Kanunla değişiklik yapılması karşısında; 5237 sayılı TCK’nın 7/2. madde-fıkrasındaki “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur” hükmü gözetilerek lehe olan hükmün önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi ve her iki kanunla ilgili uygulamanın denetime imkan verecek şekilde kararda gösterilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.