Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2016/4316 E. 2020/4594 K. 02.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/4316
KARAR NO : 2020/4594
KARAR TARİHİ : 02.11.2020

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkumiyet

İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Sanıklar … ve … hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçlarından kurulan hükümlerin temyiz isteminin incelenmesinde;
Mağdurenin aşamalardaki beyanları, savunmalar ve tüm dosya içeriğine göre mağdurenin arkadaşlık yaptığı sanık … ile kaçarak cinsel ilişkiye girmesinin ardından, sanık …’ın anne babası olan sanıklar … ve …’ın fiili durumu kabullenip mağdureyle sanığın birlikte yaşamalarına izin vermek zorunda kaldıkları olayda, yaşam koşulları gereği kırsal bölgelerdeki örf adet kuralları, keza olayın oluş ve ortaya çıkış şekline göre sanıklar … ile …’ın suçlara iştirak iradesi, suç kastının bulunmadığı gözetilerek atılı suçlardan beraatleri yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
Sanık … hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçlarından kurulan hükümlerin temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Sanığın aşamalarda mağdurenin kendisine on altı yaşında olduğu yönünde beyanda bulunduğuna dair savunması, mağdurenin beyanları ile tüm dosya içeriği nazara alındığında, olayda 5237 sayılı TCK’nın 30. maddesinde düzenlenen hata hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı tartışıldıktan sonra hükme varılması gerekirken eksik gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyet hükümleri kurulması suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 230. maddesine muhalefet edilmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.