Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2016/12237 E. 2017/1195 K. 07.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/12237
KARAR NO : 2017/1195
KARAR TARİHİ : 07.03.2017

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Mahkûmiyet

İlk derece mahkemesince verilen hükümlerin sanık ile suça sürüklenen çocuklar müdafileri, O Yer Cumhuriyet Savcısı, katılan … vekili, katılan mağdure vekili tarafından temyiz edilmesi ve suça sürüklenen çocuklar müdafilerince incelemenin duruşmalı yapılmasının talep edilmesi üzerine, dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle, 01.03.2017 Çarşamba saat 09.30’a duruşma günü tayin olunarak suça sürüklenen çocuklar müdafilerine çağrı kağıdı gönderilmişti.
Belli günde Hakimler Kurulu duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından … … hazır olduğu halde oturum açıldı.
Yapılan tebligat üzerine dosyadaki vekaletnamelere dayanarak sanık … adına gelen Av. … ve sanık … adına gelen Av. … huzura alınarak duruşmaya başlandı.
Duruşma isteğinin süresinde ve yerinde olduğu anlaşıldıktan sonra uygun görülen talep ve mütalaa dairesinde sanıklar … ve … haklarında DURUŞMALI inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek tefhim olunduktan sonra işin açıklanmasına dair raportör üye tarafından düzenlenen rapor okundu.
Raportör üye rapora ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirdi.
Sanıklar müdafileri temyiz layihalarını açıklayarak savunmalarda bulunup müvekkilleri haklarındaki hükümlerin BOZULMASINI istediler.
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı tebliğname içeriğini tekrar etti.
Son sözleri sorulan sanıklar müdafileri savunmalarına ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirmekle dosya incelenerek karar verilip tefhim olunmak üzere duruşmanın 15.03.2017 Çarşamba günü saat 09:30’a bırakılmasına oybirliğiyle karar verildi.
Belli günde oturum açıldı. Dava evrakı incelenerek gereği görüşülmüş olduğundan aşağıda yazılı karar ittihaz olundu.
Sanık müdafiin kanuni süresinden sonra yaptığı duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 318. maddesi uyarınca reddiyle, sanık yönünden incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Suça sürüklenen çocuklar haklarında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükümlerin 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunla getirilen düzenlemeler de gözetilerek incelenmesinde;
Dosya içeriğine göre, suça sürüklenen çocukların suç tarihlerinde on beş yaşından küçük mağdureye yönelik eylemlerini tehdit kullanarak işledikleri halde, haklarında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükümlerde TCK’nın 103/4. maddesi uyarınca arttırım yapılmaması suretiyle eksik ceza tayini, aynı Kanunun 31/3-son. maddesine göre 12 yıldan fazla hapis cezasına hükmedilememesi nedeniyle sonuç ceza miktarları değişmeyeceğinden, bozma nedeni yapılmamış, suça sürüklenen çocuklar haklarında TCK’nın 63. maddesinin tatbikine karar verilmemiş ise de, bu hususun infaz aşamasında nazara alınması mümkün görülmüştür.
Delillerle iddia ve savunma; duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiillerin eleştiriler dışında unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatları yapılmış bulunduğundan, suça sürüklenen çocuklar müdafileri, O Yer Cumhuriyet Savcısı, katılan bakanlık vekili ve katılan mağdure vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazları ile suça sürüklenen çocuklar müdafilerinin duruşmalı inceleme sırasındaki sözlü savunmalarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
Sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve suça sürüklenen çocuklar haklarında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Dosya içeriğine göre, sanık ile suça sürüklenen çocukların suç tarihlerinde onbeş yaşından küçük mağdureye yönelik eylemlerini tehdit kullanarak işledikleri sabit olduğu halde, sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan hüküm kurulurken TCK’nın 103/4. maddesi uyarınca arttırım yapılmaması suretiyle eksik ceza tayini ve sanık ile suça sürüklenen çocuklar haklarında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan hükümler kurulurken TCK’nın 109/2. maddesi yerine, 109/1. maddesinin tatbiki neticesinde cezaların eksik belirlenmesi,
Kabule göre de;
Suç tarihinde onsekiz yaşından küçük olup daha önceden kasıtlı bir suçtan hükümlülük kayıtları bulunmayan suça sürüklenen çocuklar haklarında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinde 5237 sayılı TCK’nın 51. maddesi yönünden suça sürüklenen çocukların suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdikleri pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceleri hususunda mahkemede bir kanaat oluşup oluşmadığı tartışılarak erteleme konusunda değerlendirme yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık ile suça sürüklenen çocuklar müdafileri, O Yer Cumhuriyet Savcısı, katılan bakanlık vekili ve katılan mağdure vekilinin temyiz itirazları ile suça sürüklenen çocuklar müdafilerinin duruşmalı inceleme sırasındaki sözlü savunmaları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
07.03.2017 tarihinde verilen işbu karar 15.03.2017 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından … … hazır olduğu halde sanıklar müdafilerinin gıyaplarında tefhim olundu.