Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2015/9896 E. 2016/1907 K. 29.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/9896
KARAR NO : 2016/1907
KARAR TARİHİ : 29.02.2016

MAHKEMESİ :Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇA SÜRÜKLENEN
ÇOCUK : …
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı (iki kez)
HÜKÜM : Zincirleme olarak beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkûmiyet
DÜŞÜNCE : Bozma

İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle, Dairemizin … Esas sırasında kayıtlı Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 14.04.2015 gün ve … Esas, … Karar sayılı dosyası ile bu dosya arasında suç ve suça sürüklenen çocuklar yönünden fiili ve hukuki bağlantı olduğundan dava evrakı birlikte ele alınıp incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Mağdurun savcılıkça alınan 18.04.2011 tarihli ifadesinde ve pedagog ile görüşmesinde suça sürüklenen çocuğun en son on gün önce cinsel organını sokmaya çalıştığını beyan etmesi karşısında, 16.01.1996 doğumlu olan suça sürüklenen çocuğun son eylem tarihinde onbeş-onsekiz yaş grubunda olduğu ve hakkında TCK’nın 31/3. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde, aynı Kanunun 31/2. maddesinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayini,
Suça sürüklenen çocuğun eylemleri zorla ve yine bir kısmını da diğer suça sürüklenen çocuk …’la birlikte gerçekleştirmesi karşısında hakkında TCK’nın 103/3 ve 103/4. maddelerinin uygulanmaması,
Hükümden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 58, 59, 60 ve 61. maddeleri ile 5237 sayılı Kanunun 102, 103, 104 ve 105. maddelerinde yer alan cinsel dokunulmazlığa karşı suçların yeniden düzenlenmesi karşısında; 5237 sayılı TCK.nın 7/2. madde-fıkrasındaki “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur” hükmü gözetilerek, lehe olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi ve her iki kanunla ilgili uygulamanın denetime imkan verecek şekilde kararda gösterilmesi suretiyle yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafii ile katılan mağdur vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.