Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2015/7221 E. 2015/11536 K. 09.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/7221
KARAR NO : 2015/11536
KARAR TARİHİ : 09.12.2015

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı, nitelikli yağma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma

İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle, 28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeler de gözetilerek dosya incelendi.
Sanık … müdafilerinin kanuni süresinden yaptığı duruşmalı inceleme talebinin hükmedilen ceza miktarları nazara alınıp 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 318. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanıklar haklarında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı ve nitelikli yağma suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Hükümlerden sonra 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli, 29542 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamıyla verilen iptal kararının infaz aşamasında nazara alınması mümkün görülmüştür.
Delillerle iddia ve savunma; duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiillerin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatları yapılmış bulunduğundan, sanık. ve müdafii ile sanık …. müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
Sanıklar haklarında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
Oluş ve kabule göre, sanıklardan…’ın mağdureyi yolun kenarından iç kısmına götürüp cinsel saldırıda bulunması esnasında gözcülük yapan sanık …nin mağdurenin gasp edilmesi sırasında mağdureyi zorla kollarından tutması şeklindeki eyleminin nitelikli yağma suçunun zor unsurunu oluşturduğunun anlaşılması karşısında,…nin eyleminin ..ın alıkoyma eylemine TCK’nın 39. maddesi anlamında yardım etme niteliğinde bulunduğunun gözetilmemesi ve bu nedenle her iki sanık hakkında da TCK’nın 37. maddesine göre fiili birlikte işleyenler hakkında uygulama yeri bulunan TCK’nın 109/3-b maddesinin tatbiki suretiyle fazla ceza tayini,
Hükümlerden sonra Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü, 29542 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiğinden, anılan husus nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık…. ve müdafii ile sanık …. müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.