Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2015/6363 E. 2015/10853 K. 23.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/6363
KARAR NO : 2015/10853
KARAR TARİHİ : 23.11.2015

Tebliğname No : 14 – 2015/204465
MAHKEMESİ : Konya 4. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 13.04.2015
NUMARASI : 2014/396 Esas, 2015/174 Karar
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (sanık İ…), beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı (sanık B… B…)

İlk derece mahkemesince verilen hükümlerin sanık İ… müdafii, katılan mağdure vekili ile O Yer Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmesi ve sanık İbrahim müdafiince incelemenin duruşmalı yapılmasının talep edilmesi üzerine, dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle 11.11.2015 Çarşamba saat 13.30’da duruşma günü tayin olunarak sanık İ… müdafiine çağrı kağıdı gönderilmişti.
Belli günde Hâkimler Kurulu duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından B… E… hazır olduğu halde oturum açıldı.
Yapılan tebligat üzerine dosyadaki vekâletnameye dayanarak sanık İ.. Y.. adına gelen Av. Ö.. K.. huzura alınarak duruşmaya başlandı.
Duruşma isteğinin süresinde ve yerinde olduğu anlaşıldıktan sonra uygun görülen talep ve mütalaa dairesinde sanık İ.. Y.. hakkında DURUŞMALI inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek tefhim olunduktan sonra işin açıklanmasına dair raportör üye tarafından düzenlenen rapor okundu.
Raportör üye rapora ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirdi.
Sanık müdafii temyiz layihasını açıklayarak savunmada bulunup müvekkili hakkındaki hükmün BOZULMASINI istedi.
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı tebliğname içeriğini tekrar etti.
Son sözü sorulan sanık müdafii savunmasına ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirmekle dosya incelenerek karar verilip tefhim olunmak üzere duruşmanın 25.11.2015 Çarşamba günü saat 13:30’a bırakılmasına oybirliğiyle karar verildi.
Sanık B… B… hakkında kurulan hüküm incelenmesinde;
Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükmü usul ve kanuna uygun olduğundan, O Yer Cumhuriyet Savcısı ve katılan mağdure vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
Sanık İ… hakkında kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Sanığın soruşturma evresinde müdafii huzurunda verdiği savunmasında, mağdure ile ilk buluşmalarında araçla gittikleri ormanlık alanda seviştiklerini daha sonraki buluşmalarında ise yine aracla tenha bir yere gidip mağdurenin de isteğiyle cinsel ilişkiye girdiklerini beyan etmesi karşısında, sanık hakkında her iki suç açısından da koşulları oluştuğu halde TCK’nın 43. maddesinin uygulanmaması neticesinde eksik ceza tayini,
Dosya içeriğine göre, onbeş yaşı içerisindeki mağdurenin suç tarihinde sanıkla cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka neden olmaksızın cinsel ilişkiye girdiği sabit olduğundan, mağdure hakkında Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 09.09.2014 günlü raporda “Travma sonrası stres bozukluğu zemininde majör depresyon” tanısı ile ruh sağlığının kalıcı olarak bozulduğunun belirtilmesi nedeniyle anılan rapor esas alınarak sanığın cezası TCK’nın 103/6. maddesi uyarınca arttırılmış ise de, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ile 765 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan objektif sorumluluğun kaldırılarak subjektif sorumluluğun kabul edildiği, 5237 sayılı TCK’nın 23. maddesi uyarınca failin, gerçekleşen fakat kastetmediği bir neticeden sorumlu tutulabilmesi için en azından taksirle hareket etmiş olması gerektiği, cebir, tehdit veya hile gibi iradeyi etkileyen herhangi bir hal olmaksızın mağdureyle cinsel ilişkiye giren sanığın bu eyleminden dolayı kastettiğinden daha farklı ve ağır bir neticenin meydana geldiğinin iddia olunduğu olayda, sanığın dosyaya yansıyan sosyal ve kültürel durumu, eğitim düzeyi, mesleki tecrübesi, kişisel özellikleri, tarafların yaşları ve olayın gerçekleşme biçimi nazara alındığında, ağır netice olarak ortaya çıkan mağdurenin ruh sağlığındaki bozulmanın sanık tarafından öngörülemeyeceği ve taksirle dahi hareket etmesinin söz konusu olmayacağı, meydana gelen zararın 5237 sayılı TCK’nın 61. maddesi kapsamında cezanın bireyselleştirilmesinde alt sınırdan uzaklaşılması sırasında dikkate alınabileceği gözetilmeden, cezasında 5237 sayılı TCK’nın 103/6. maddesi ile arttırım yapılması,
Kanuna aykırı, O Yer Cumhuriyet Savcısı ve sanık İbrahim müdafiin temyiz itirazları ile duruşmalı inceleme sırasındaki sözlü savunması itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

23.11.2015 tarihinde işbu karar 25.11.2015 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından Ü… B… hazır olduğu halde sanık müdafiin gıyabında tefhim olundu.