Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2015/5800 E. 2015/11635 K. 14.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/5800
KARAR NO : 2015/11635
KARAR TARİHİ : 14.12.2015

MAHKEMESİ : … Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Sanığın beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkûmiyetine, suça sürüklenen çocukların beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikil cinsel istismarı eylemleri reşit olmayanla cinsel ilişki kabul edilerek mahkûmiyetleri ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan beraatlerine

İlk derece mahkemesince verilen hükümlerin sanık ve suça sürüklenen çocuklar müdafileri, katılan vekili el O Yer Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmesi ve sanık müdafiince incelemenin duruşmalı yapılmasının talep edilmesi üzerine; dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle, 09.12.2015 Çarşamba saat 13:30’a duruşma günü tayin olunarak sanık müdafiine çağrı kâğıdı gönderilmişti.
Belli günde Hâkimler Kurulu duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından … hazır olduğu halde oturum açıldı.
Yapılan tebligat üzerine sanık … geldi. Huzura alınarak duruşmaya başlandı.
Duruşma isteğinin süresinde ve yerinde olduğu anlaşıldıktan sonra uygun görülen talep ve mütalaa dairesinde sanık … hakkında DURUŞMALI inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek tefhim olunduktan sonra işin açıklanmasına dair raportör üye tarafından düzenlenen rapor okundu.
Raportör üye rapora ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirdi.
Sanık temyiz layihasını açıklayarak savunmada bulunup kendisi hakkındaki hükmün BOZULMASINI istedi.
Sanık … 2 sayfalık yazılı savunma dilekçesi sundu. Alındı, okundu, dosyasına konuldu.
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı tebliğname içeriğini tekrar etti.
Son sözü sorulan sanık savunmasına ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirmekle dosya incelenerek karar verilip tefhim olunmak üzere duruşmanın 23.12.2015 Çarşamba günü saat 13:30’a bırakılmasına oybirliğiyle karar verildi.
Belli günde oturum açıldı. Dava evrakı incelenerek gereği görüşülmüş olduğundan aşağıda yazılı karar ittihaz olundu.
Suça sürüklenen çocuklar haklarında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan beraat hükümlerinin incelenmesinde;
Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükümleri usul ve kanuna uygun olduğundan, O Yer Cumhuriyet Savcısı ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde,
Yapılan yargılamaya,toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Hükümden sonra Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü,29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiğinden, anılan husus nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetki uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümde yer alan TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün çıkartılarak yerine “Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı da nazara alınmak kaydıyla sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarının uygulanmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Suça sürüklenen çocuklar …, … ve … haklarında reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Mağdurenin 13.01.2012 tarihli müracaat beyanında, suça sürüklenen çocuk …’la 2010 yılı Haziran ve Ağustos ayları ile 08.01.2012 tarihinde, suça sürüklenen çocuk …’le 2010 yılı Eylül ayında ve 2011 yılı Şubat aylarında suça sürüklenen çocuk … ile 2011 yılı yaz aylarında ilişkiye girdiğini beyan ettiği ve kovuşturma sırasındaki beyanlarında da benzer şekilde olay tarihine ilişkin açıklamalarda bulunduğu anlaşılmakla, mağdurenin suça sürüklenen çocuklarla cinsel ilişkiye girdiği tarihlerin kesin şekilde tespit edilmesinden sonra TCK’nın 73/1. maddesinde öngörülen altı aylık şikayet süresi de dikkate alınarak suça sürüklenen çocukların hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
Sanık hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün temyiz incelemesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Mağdure hakkında … Çocuk Koruma ve Uygulama Araştırma Merkezinde Adli Tıp Kurumu Kanununun 7, 23/B ve 31. maddelerine göre oluşturulmayan kurulca düzenlenen … günlü raporda, mağdureye “kronik travma sonrası stres bozukluğu” tanısı konulmuş olup ruh sağlığının bozulduğu ve bu bozulmanın yanlızca bir eyleme bağlanamayacağı eylemlerin her birinin ruh sağılığını ayrı ayrı etkileyeceği, çocuğun ruh sağlığındaki bozulmanın hangi eylemden kaynaklandığının saptanamadığının bildirilmesi karşısında, olay nedeniyle mağdurenin ruh sağlığının bozulup bozulmadığının tespiti bakımından Adli Tıp Kurumu ilgili İhtisas Kurulundan veya Adli Tıp Kurumu Kanununun 7, 23/B ve 31. maddeleri gereğince Yükseköğrenim Kurumları veya birimlerine bağlı hastanelerden Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kurulu ölçütlerine göre oluşturulacak heyetten rapor alınmasından sonra TCK’nın 103/6. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının takdiri ve sonucuna göre lehe kanunun tespiti gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabul ve uygulamaya göre de,
Dosya içerisindeki mağdurenin ruh sağlığı ile ilgili raporda, ruh sağlığındaki bozulmanın suça sürüklenen çocuklardan hangisinin eyleminden kaynaklandığının saptanamadığının bildirilmesine karşılık, sanığın eylemlerinin değerlendirilmediğinin anlaşılması karşısında, suça sürüklenen çocukların fiillerinin mağdurenin rızası ile gerçekleşmesi nedeniyle bu eylemlerin mağdurenin ruh sağlığını bozmayacağının kabul edilmesi ile sanık hakkında TCK’nın 103/6. maddesinin uygulanması,
Hükümden sonra Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü, 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiğinden, anılan husus nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık müdafii, suça sürüklenen çocuklar müdafileri, katılan vekili ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları ile sanığın duruşmalı inceleme sırasındaki savunması bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

14.12.2015 tarihinde verilen işbu karar 23.12.2015 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından … hazır olduğu halde sanık müdafiin gıyabında tefhim olundu.