Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2015/5753 E. 2015/9853 K. 27.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/5753
KARAR NO : 2015/9853
KARAR TARİHİ : 27.10.2015

MAHKEMESİ :. Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma

İlk derece mahkemesince verilen hükümlerin O Yer Cumhuriyet Savcısı ve sanık müdafileri tarafından temyiz edilmesi ve sanık müdafii Av…..’in incelemenin duruşmalı yapılmasını talep etmesi üzerine, dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle 21.10.2015 Çarşamba saat 13.30’a duruşma günü tayin olunarak sanık müdafii Av…’e çağrı kağıdı gönderilmişti.
Belli günde Hâkimler Kurulu duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından .. hazır olduğu halde oturum açıldı.
Yapılan tebligat üzerine sanık müdafiin gelmediği, ayrıca bir talepte de bulunmadığı, anlaşılmakla Yargıtay Cumhuriyet Savcısının uygun görülen talep ve mütalaası dairesinde DURUŞMASIZ inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek, vaktin darlığına binaen dosyanın incelenmesi başka bir güne bırakılmıştı.
Bugün karar evrakı incelenerek aşağıda yazılı karar ittihaz olundu.
O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz isteminin incelenmesinde;
Mahkemece 24.03.2015 tarihinde tefhim olunan hükümleri O Yer Cumhuriyet Savcısının Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden 30.03.2015 tarihinde oluşturduğu temyiz dilekçesini 1412 sayılı CMUK’nın 310.
maddesinin birinci fıkrasında öngörülen ve tefhimden başlayan bir haftalık süreden sonra 14.04.2015 tarihinde elektronik imzayla imzalamak suretiyle temyiz ettiği anlaşıldığından, kanuni süresinden sonra yapılan temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK’nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
Sanık müdafilerinin temyiz istemlerinin incelenmesine gelince;
5237 sayılı TCK’nın 7/2. madde-fıkrasındaki “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur” hükmü gözetilerek, lehe olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi ve her iki kanunla ilgili uygulamanın, denetime imkan verecek şekilde kararda gösterilmesi suretiyle yeniden değerlendirilmesi gerekirken, mahkemece suç tarihinde yürürlükte bulunan TCK’nın sanık lehine olduğundan bahisle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, 6545 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemelerin açıkça sanık aleyhine olduğu anlaşıldığından, bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Delillerle iddia ve savunma; duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiillerin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatları yapılmış bulunduğundan, sanık müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 27.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.