Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2015/5738 E. 2015/10589 K. 16.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/5738
KARAR NO : 2015/10589
KARAR TARİHİ : 16.11.2015

Tebliğname No : 14 – 2013/273375
MAHKEMESİ : Nevşehir Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 31.05.2013
NUMARASI : 2013/62 Esas, 2013/195 Karar
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma

İlk derece mahkemesince verilen hükümlerin sanık müdafi tarafından duruşmalı temyiz edilmesi üzerine, dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle, 04.11.2015 Çarşamba saat 13:30’a duruşma günü tayin olunarak sanık müdafiine çağrı kâğıdı gönderilmişti.
Belli günde Hâkimler Kurulu duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından B… Y… hazır olduğu halde oturum açıldı.
Sanık müdafiine çağrı kağıdının gönderildiği, parçasının döndüğü ancak sanık müdafiin duruşmaya katılmadığı anlaşılmakla;
Suç vasfı ve ceza miktarı nazara alındığında 5271 sayılı CMK’nın 150/3. maddesi gereği kendisine müdafii tayini zorunlu olduğundan, Yargıtay Cumhuriyet Savcısının istemine uygun olarak CMK’nın 156. maddesi uyarınca sanık R.. S.. için Ankara Barosundan zorunlu müdafii görevlendirilmesi için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasına, duruşmanın 21.10.2015 saat 13:30’a bırakılmasına oybirliğiyle karar verildi.
Belli günde Hâkimler Kurulu duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından B… Y… hazır olduğu halde oturum açıldı.
Sanık müdafiine çağrı kağıdının gönderildiği, parçasının döndüğü ancak sanık müdafiin duruşmaya katılmadığı anlaşılmakla;
Suç vasfı ve ceza miktarı nazara alındığında 5271 sayılı CMK’nın 150/3. maddesi gereği kendisine müdafii tayini zorunlu olduğundan, Yargıtay Cumhuriyet Savcısının istemine uygun olarak CMK’nın 156. maddesi uyarınca sanık R.. S.. için Ankara Barosundan zorunlu müdafii görevlendirilmesi için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasına, duruşmanın 04.11.2015 saat 13:30’a bırakılmasına oybirliğiyle karar verildi.
Belli günde Hâkimler Kurulu duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından B… E… hazır olduğu halde oturum açıldı.
Yapılan tebligat üzerine sanık R.. S.. adına Ankara Barosundan görevlendirilerek gelen Av. A… T… A… huzura alınarak duruşmaya başlandı.
Duruşma isteğinin süresinde ve yerinde olduğu anlaşıldıktan sonra uygun görülen talep ve mütalaa dairesinde sanık R.. S.. hakkında DURUŞMALI inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek tefhim olunduktan sonra işin açıklanmasına dair raportör üye tarafından düzenlenen rapor okundu.
Raportör üye rapora ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirdi.
Sanık müdafii temyiz layihasını açıklayarak savunmada bulunup müvekkili hakkındaki hükmün BOZULMASINI istedi.
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı tebliğname içeriğini tekrar etti.
Son sözü sorulan sanık müdafii savunmasına ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirmekle dosya incelenerek karar verilip tefhim olunmak üzere duruşmanın 18.11.2015 Çarşamba günü saat 13:30’a bırakılmasına oybirliğiyle karar verildi.
Belli günde oturum açıldı. Dava evrakı incelenerek gereği görüşülmüş olduğundan aşağıda yazılı karar ittihaz olundu.
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Delillerle iddia ve savunma; duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan, sanık müdafiin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Mağdurenin, dosyanın sanığı dışında bir kısmı basit, bir kısmı da nitelikli olmak üzere yirmi yedi kişinin daha cinsel istismarına maruz kalıp her bir sanık için ayrı ayrı davalar açılmasının ardından tüm dosyalar birleştirilip (A… T… isimli kişinin dosyası hariç) maruz kaldığı eylemler nedeniyle mağdurenin ruh sağlığının bozulup bozulmadığının ve bozulduğunun tespit edilmesi halinde her bir sanığın eylemleri teker teker irdelenmek suretiyle hangi eylemlerden ötürü bozulduğunun tespit edilmesi istenilerek bütün sanıklar yönünden rapor alındığının, ancak Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunun 30.05.2012 tarihli raporunda, mağdurenin ruh sağlığının suça sürüklenen çocuk M… C… V… dışındaki diğer tüm sanıkların eylemlerinin birlikte etkisiyle bozulduğu bildirildiği halde, her bir sanığın farklı zamanlardaki eylemleri sebebiyle mağdurenin ruh sağlığının her bir suç yönünden ayrı ayrı bozulup bozulmadığı hususlarında açık bir tespite yer verilmediğinin anlaşılması karşısında, hükme esas alınan raporun içerik itibariyle açıklayıcı ve kanaat verici nitelikte bulunmadığı gözetilerek, öncelikle tüm sanıklar haklarındaki dava dosyaları ile gerekmesi halinde mağdurenin gönderilerek, her bir sanığın eylemi mağdurenin ruh sağlığının bozulmasına etkisi açısından incelenip değerlendirilmek suretiyle tıbben nitelendirilerek, 5237 sayılı TCK’nın 103/6. maddesi anlamında mağdurenin ruh sağlığının her bir suç yönünden ayrı ayrı bozulup bozulmadığına dair Adli Tıp Kurumu Genel Kurulundan ayrıntılı ve gerekçeli bir rapor alınıp sonucuna göre, 28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemelerde nazara alınarak, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken “mağdurenin ruh sağlığının tüm sanıkların eylemlerinin birlikte etkisi ile bozulduğu” şeklindeki raporla yetinilerek eksik araştırma ile sanık hakkında TCK’nın 103/6. maddesinin uygulanmasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları ile duruşmalı inceleme sırasındaki sözlü savunması bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

16.11.2015 tarihinde verilen işbu karar 18.11.2015 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından B… E… hazır olduğu halde sanık müdafii Av. A… T… A…’ın yüzüne karşı tefhim olundu.