YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/5580
KARAR NO : 2015/9982
KARAR TARİHİ : 02.11.2015
Tebliğname No : 14 – 2015/208281
MAHKEMESİ : Bursa 4. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 21.04.2015
NUMARASI : 2014/277 Esas, 2015/97 Karar
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı
İlk derece mahkemesince verilip re’sen de temyize tabi hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Oluş ve dosya kapsamına göre, mağdure ile sanığın arkadaş oldukları, eylemin cebir ya da tehditle gerçekleştirildiğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmaması karşısında sanık hakkında koşulları oluşmadığı halde TCK’nın 103/4. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,
Sanığın, mağdure ile rızaen cinsel ilişkiye girmesi şeklindeki eylemi ile ilgili olarak yapılan yargılama sırasında İstanbul Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kuruluna sevk edilerek muayenesi yapılan mağdure hakkında düzenlenen 11.03.2015 günlü raporda maruz kaldığı olaydan dolayı travma sonrası stres bozukluğu ve depresyon tanıları ile ruh sağlığının bozulduğunun bildirilmesi karşısında, anılan rapor esas alınarak sanığın cezası TCK’nın 103/6. maddesi uyarınca arttırılmış ise de, cebir veya tehdit olmaksızın gerçekleştirilen eylem nedeniyle sanığın kastettiğinden daha farklı ve ağır bir neticenin meydana geldiği, TCK’nın 23. maddesi uyarınca gerçekleşen fakat kastetmediği bu neticeden sanığın sorumlu tutulabilmesi için en azından taksirle hareket etmiş olması gerektiği, somut olayda sanığın dosyaya yansıyan sosyal ve kültürel durumu, eğitim düzeyi, kişisel özellikleri ile olayın gerçekleşme biçimi nazara alındığında ağır netice olarak ortaya çıkan mağdurenin ruh sağlığındaki bozulmanın sanık tarafından öngörülemeyeceği ve taksirle dahi hareket etmesinin söz konusu olmadığı, meydana gelen bu zararın ancak TCK’nın 61. maddesi kapsamında cezanın bireyselleştirilmesinde alt sınırdan uzaklaşmada dikkate alınabileceği gözetilerek sanık hakkında hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde TCK’nın 103/6. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı, sanık ve müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, re’sen de temyize tabi hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.