Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2015/5166 E. 2015/11860 K. 17.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/5166
KARAR NO : 2015/11860
KARAR TARİHİ : 17.12.2015

MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mala zarar verme, beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı, nitelikli yağma

İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi.
Sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan zamanaşımı süresi içerisinde kamu davası açılması mümkün görülmüştür.
5271 sayılı CMK’nın 260/1. maddesine göre katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolunun açık olduğu, suçtan zarar gören mağdure…’in 22.04.2014 tarihli istinabe suretiyle alınan duruşma beyanında şikayetçi olduğunu bildirerek katılma talebinde bulunmasına rağmen hakkında katılma kararı verilmediği, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.10.2010 gün ve 2010/9-149 Esas, 2010/205 sayılı Kararında da belirtildiği üzere mağdurenin katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gördüğü konusunda araştırma yapmayı gerektirecek bir tereddüt bulunmadığı görülmekle, 5271 sayılı CMK’nın 237/2. maddesi uyarınca suçtan zarar gören mağdure….in davaya katılmasına ve Av……’nın katılan mağdure vekili olarak kabul edilmesine karar verildikten sonra evrak tetkik edildi.
.Sanık müdafilerinden Av….’in, duruşmalı inceleme isteminin sanığa tayin olunun ceza miktarları nedeniyle ve sanık müdafilerinden Av…..’ın duruşmalı inceleme talebinin ise kanuni süresinden sonra olması ve sanığa tayin olunan ceza miktarları gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 318. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanunun 26. maddesiyle 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 2. madde ile hapis cezasından çevrilenler hariç sonuç olarak hükmedilen 3.000 TL’ye kadar (3.000 TL dahil) para cezaları kesin nitelikte olup, verilen cezanın miktarı itibariyle kesin olan hükümlerin temyizi mümkün bulunmadığından mala zarar verme suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
Sanık hakkında nitelikli yağma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Hükümden sonra 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli, 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamıyla verilen iptal kararının infaz aşamasında nazara alınması mümkün görülmüştür.
Delillerle iddia ve savunma; duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan, sanık müdafileri ile katılan mağdure vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
Sanık hakkında kasten yaralama suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Sanık hakkında kasten yaralama suçundan usulüne uygun açılmış bir davanın bulunmadığı ve bu eksikliğin ancak kamu davası açılmak suretiyle giderilebileceği gözetilmeden, sanığa ek savunma hakkı verilip yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 225/1. maddesine aykırı davranılması,
Sanık hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Mağdurenin aşamalarda direnmesi nedeniyle sanığın cinsel organını, vajinasına sokamadığı yönündeki anlatımları ile bunu destekler nitelikteki Hatay Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 30.05.2014 tarihli raporu ve tüm dosya kapsamına göre, sanığın eyleminin teşebbüs aşamasında kaldığı gözetilmeden atılı suçun tamamlandığı kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Hükümden sonra Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü, 29542 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiğinden, anılan husus nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık müdafileri ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.