Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2015/4122 E. 2015/9451 K. 19.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/4122
KARAR NO : 2015/9451
KARAR TARİHİ : 19.10.2015

MAHKEMESİ : Kapatılan Sulh Ceza Mahkemesi (. Asliye Ceza Mahkemesi)
SUÇ : Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması

İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi.
Mağdure vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde,
TCK’nın 234/3. maddesinde düzenlenen suçun mağduru kaçırılan ya da alıkonulan çocuğun kanuni temsilcisi olup, mağdurenin kanuni temsilcisi olan babasının yokluğunda verilen kararın kendisine tebliğine rağmen hükmü temyiz etmemesi karşısında, mağdureye baro tarafından tayin edilen vekilin 5271 sayılı CMK’nın 237 ve devamı maddelerine göre, hükmü temyiz etmeye hakkı bulunmayıp, verilen katılma kararı da hukuki dayanaktan yoksun olduğundan vâki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
Sanığın temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Dairemizin 2015/4256 Esas sayılı dosyası ile 2015/4122 Esas sayılı dosyasının aynı olay ve taraflara ilişkin olduğu, dosyalar arasında hukuki, şahsi ve fiili bağlantı bulunduğu anlaşıldığından her iki dosyanın 19.10.2015 tarihinde birlikte incelenip sonuçlandırılmasına karar verilmekle gereği düşünüldü:
Müştekinin aynı olaya ilişkin olarak farklı tarihlerde verdiği şikayet dilekçesi üzerine hakkında iki ayrı dava açılan sanığın yargılamasının yapıldığı Kapatılan. Sulh Ceza Mahkemesinin 2012/406 Esas sayılı dosyası ile
bu dava dosyası arasında şahs, hukuki ve fiili bağlantı bulunduğundan her iki dosyanın birleştirilerek dosyalar içerisinde bulunan tüm delillerin birlikte değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, esası incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.