Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2015/3705 E. 2015/9611 K. 21.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/3705
KARAR NO : 2015/9611
KARAR TARİHİ : 21.10.2015

İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkûmiyetine ilişkin 10.11.2008 tarih ve 2007/666 Esas, 2008/372 Karar sayılı hükümlerin temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 14.03.2012 gün ve 2011/22995 Esas, 2012/2993 Karar sayılı ilamı ile ” Nüfus kaydına göre 15.06.1993 doğumlu bulunup, suç tarihinde 13 yıl 6 aylık olduğu anlaşılan mağdurenin Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunca düzenlenen 30.01.2008 tarihli raporunda suç tarihi itibariyle onbeş yaşı içerisinde olup bu yaşını bitirmediği bildirilmiş ise de; mağdurenin annesi olan ve tanık olarak dinlenen M..Ç..’ın mağdure kızını 1991 yılının Mart ayında İncirli Doğum Hastanesinde doğurduğunu söylemesi, mağdurenin ve babasının bu olguyu teyit etmeleri ve dosyada bulunan Bakırköy Doktor Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 09.07.2007 tarihli raporuyla desteklenen İncirli Hastanesinin 189 protokol numaralı mağdurenin annesinin sezeryanla 23.03.1991 tarihinde canlı kız çocuğu dünyaya getirdiğine dair jinekolog operatör doktor ve baştabip imzalı doğum raporu karşısında; İncirli Hastanesinin 13.06.2007 tarihli cevabi yazısının yetersiz bulunması, mahkemece 23.05.2006 tarihli celsede söz konusu doğum raporu ve imzalayan jinekolog operatör doktor konusunda araştırmaya geçildiği ve bu hususta adı geçen hastaneye yazı yazılmasına karar verildiği halde, bunun sonucunun da beklenilmediğinin anlaşılmış olmasına göre, suçların oluşumuna ve niteliğine etkisi bakımından mağdurenin yaşına ilişkin bu husus üzerinde durularak söz konusu yazı cevabının araştırılıp temininin sağlanması, bu doğum raporunun mağdure, annesi ve babası tarafından doğrulanmış bulunması da dikkate alınarak gerektiğinde başkaca aile yakınlarının da tanık olarak dinlenilmeleri ve bundan sonra tüm delillerle birlikte mağdurenin olay tarihindeki gerçek yaşının tespiti gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması” gerekçesiyle bozulmasına karar verildiği, bozma ilamı sonrasında mahkemece hükme esas alınan Küçükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.12.2008 tarih ve 2008/708 Esas ve 2008/759 Kararının incelenmesinde; Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesinde içerisinde radyoloji uzmanı bulunmayan sağlık kurulu tarafından düzenlenen 17.10.2008 tarihli rapor ile mağdurenin anne ve babasının beyanlarına dayanılarak mağdurenin doğum tarihinin 22.09.1990 olarak düzeltilmesine karar verilmiş olduğu ve kararın temyiz edilmeden kesinleştiğinin anlaşılması karşısında; hukuk mahkemesince verilen bu kararın ceza mahkemesini bağlamayacağı gözetilerek bozma ilamı doğrultusunda, mağdurenin doğumuna ilişkin olduğu belirtilen İncirli Hastanesinin 189 protokol numaralı mağdurenin annesinin sezeryanla 23.03.1991 tarihinde canlı kız çocuğu dünyaya getirdiğine dair rapor ve bu raporu imzalayan jinekolog doktor konusunda tekrar ve yeterli araştırma yapılarak bundan sonra tüm delillerle birlikte değerlendirilip mağdurenin olay tarihindeki gerçek yaşı tespit edilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen mağdurenin yaşının düzeltilmesine ilişkin karara dayanılarak eksik araştırma ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kabul ve uygulamaya göre de;
Adli sicil kaydı bulunmayan ve tekrar suç işlemeyeceği konusunda olumlu kanaat oluştuğu ifade edilerek hapis cezası ertelenen sanık hakkında, CMK’nın 231/6. maddesindeki hususlar tartışılarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olup olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yeterli ve kanuni gerekçe gösterilmeden sanık hakkında reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına hükmedilmesi,
Kanuna aykırı, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.